Münazarat İfâde-i Merâm ve Uzunca Bir Mâzeret

Ey divaneler! İşitmediniz mi, anlamamış mısınız ki, -1- bir namus-u İlâhîdir? Veya körleşmiş misiniz ki, görmüyor musunuz ki, -2- bir düstur-u Nebevîdir? Acaba şu sıdk ve kizb mabeyninde mütereddit olan inkâr meselesi, nasıl oldu şu iki esas-ı lâzım ve metine nâsih olabildi, bu inkâr meselesi doğru olsun? Allah’ın kelâmı değil ki, mensuh olmasın. İşte zaman onu nesheder. Zararı faydasına galebesi, neshine fetvâ verir. Mensuh ile amel câiz değildir.
Sual: Belki birbirleriyle adâvetleri, birbirinden gördükleri nâmeşrû bazı ef’al içindir?
Cevap: Acaba ne cihetle, ne insafla, ne suretle, Süphan Dağı kadar ağır ve büyük olan iman ve İslâmiyet ve insaniyet ve cinsiyet sebebiyle hasıl olan muhabbet, şöyle çocuğun bahanesiyle bazı nâmeşrû harekât vesilesinden mütehassıl olan

1 "Mü’minler kardeştirler." Hucurât Sûresi, 49:10.

2 "Sizden hiçbiriniz kendisi için istediğini din kardeşi için istemedikçe tam iman etmiş olamaz." Müslim, Îmân: 71, 72; Buharî, Îmân: 7; Tirmizî, Kıyâme: 59; Nesâî, Îmân: 19, 33; İbn-i Mâce, Mukaddime: 9, Cenâiz: 1; Dârimî, İsti’zân: 5, Rikâk: 29; Müsned, 1:89, 3:176, 206, 251, 272, 278, 289.