Asa-yı Musa — Birinci Hüccet-i İmaniye (Ayetü'l-Kübra)

Elhasıl; bu sahife-i hayatiye-i bahariye Haşr-i âzamın yüz bin nümunelerini ve misallerini göster, -1- âyetini maddeten gayet parlak tefsir ettiği gibi; bu âyet dahi, bu sayfanın mânâlarını mucizâne ifade eder. Ve arzın, bütün sayfalarıyla, büyüklüğü nisbetinde ve kuvvetinde "Lâ ilâhe illâ hû" dediğini anladı.
İşte, küre-i arzın yirmiden ziyade büyük sayfalarından birtek sayfanın yirmi vechinden birtek vechinin muhtasar şehadetiyle, o yolcunun sâir vecihlerin sayfalarındaki müşahedatı mânâsında olarak ve o müşahedatları ifade için, Birinci Makamın Üçüncü Mertebesinde böyle denilmiş:
-2-
Sonra, o mütefekkir yolcu her sayfayı okudukça saadet anahtarı olan imanı kuvvetlenip ve mânevî terakkiyatın miftahı olan mârifeti ziyadeleşip ve bütün kemâlâtın esası ve madeni olan iman-ı billâh hakikatı bir derece daha inkişaf edip mânevî çok zevkleri ve lezzetleri verdikçe onun merakını şiddetle tahrik ettiğinden; semâ, cevv ve arzın mükemmel ve kat’î derslerini dinlediği halde, "Hel min mezîd" deyip dururken, denizlerin ve büyük nehirlerin cezbekârâne cûş u huruşla zikirlerini ve hazin ve leziz seslerini işitir. Lisan-ı hal ve lisan-ı kàl ile "Bize de bak, bizi de oku" derler. O da bakar, görür ki:

1 Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor? Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir." Rûm Sûresi, 30:50.

2 Allah’tan başka ilâh yoktur. O Vâcibü’l-Vücud ki, umumiyet ve şümul ve mükemmeliyeti bilmüşahede görünen, bütün zevilhayatın iaşesi için tohumların teshir ve tedbir ve terbiye ve feth ve tevzi ve muhafaza ve idaresi ve Rahmâniyet ve Rahîmiyet hakikatlerinin azamet-i ihatasının şehadetiyle, arz bütün içindekiler ve üzerindekilerle Onun vahdet içindeki vücub-u vücuduna delâlet eder.