Hem Nur Müellifi bir mektubunda "Dahilde tarafgirâne adâvet ve münakaşalara vesile olan fürûatı değil, belki bütün nev-i beşerin en ehemmiyetli meselesi olan erkân-ı imaniyeyi ve beşerin medar-ı saadeti ve umum İslâmın esas ve rabıta-i uhuvveti bulunan Kur’ân’ın hakaik-i imaniyesini bulmak ve muhtaçlara buldurmaya hayatımı vakfettim" demek suretiyle, hizmet-i İslâmiyenin ve mesâil-i diniyenin umumunu tazammun eden vüs’at ve camiiyeti hâiz bulunduğunu, dinî hizmetlerin her nev’ini teyit ve teşvik ettiğini ve bir cadde-i kübrâ-yı Kur’âniye olan Risale-i Nur dairesinin umum ehl-i iman ve İslâma şâmil bulunduğunu ifade ediyor.
Ve yine aynı mektubunda, devamla, "Hattâ değil Müslümanlarla, belki dindar Hıristiyanlarla dahi dost olup adâveti bırakmaya çalışıyorum"; Harb-i Umumî ve komünizm altındaki anarşistlik tehlike ve tahribatlarının lisan-ı haliyle "Dünya fânidir, firaklarla doludur. Ey insanlar, adâveti bırakınız, Kur’ân dersini dinleyip birleşiniz; yoksa sizi mahvedeceğiz" diye beyanıyla bu zamanın şartları ve icapları karşısında tarz-ı hizmeti yine Kur’ân’ın nuruyla göstererek hakîmâne irşadın ve tevfik-i İlâhiyeye muvafık hareketle isabetli hizmetin ifası gibi noktalardan Risale-i Nur’un lüzum ve ehemmiyetini tebarüz ettiriyor.
İşte, lâhika mektupları bu gibi hususlara da işaret ediyor. Değişen dünya hadiseleri, geniş ve küllî meseleler ve şartlar altında isabetli hizmet-i Kur’âniyenin esaslarını ders veriyor.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Hizmetkârları
Tahirî, Zübeyir, Hüsnü, Bayram, Mustafa Sungur, Bayram.
• • •
HAŞİYE
Barla Lâhikası, evvelce hatt-ı Kur’ân’la el yazması defterler halinde tertip ve tanzim edilmiş olup, bunlardan bazıları bizzat Hazret-i Üstadımız tarafından tashih edilmiştir.
Elimizde mevcut olan nüshalarda Hazret-i Üstad, tashihle beraber ehemmiyetlerine işareten de mektupların üzerine iki, üç, dört ve daha ziyade işaretler koymuşlardır.
Ayrıca Üstadımızın tensibiyle 1956’da İstanbul’da teksirle neşredilen ve baş tarafına Mektubat’tan "İnayet-i Seb’anın" konulduğu küçük bir Barla Lâhikası dahi vardır ki: Mezkûr el yazma nüshalardaki mektuplar ve Emirdağı Lâhikalarından da birkaç mektup dahil edilmiştir.
Şimdi neşredilen bu Barla Lâhikası, yukarıda zikredilen ve Hazret-i Üstadımızın tashihinden geçen el yazma nüshalar ve teksirle neşredilen kısım, esas alınarak hazırlanmıştır.
Umumiyetle el yazma nüshalardaki tertip ve tanzim birbirine muvafıktır. Hemen hemen aynı mektuplar aynı sırayla birbirini takip etmektedirler.
Ancak son kısımlara doğru el yazmalarda bulunmayan Hulusî ve Refet Ağabeyler gibi kıymettar Nur erkanı talebelerine Hazret-i Üstadımızın yazdıkları hususî bir kısım mektupları dahi ehemmiyetlerine ve ihtiva ettikleri ilmî hakikatlarla, Nurun ilk talebeleri olan o kıymetdar zatların hürmetlerine binaen neşredilmiş bulunuyor. Bu hususa dair Emirdağ Lâhikası I’de bir mektupda Hazret-i Üstadımız, bu mektupların neşrini temenni etmiş bulunmaktadırlar:
"Refet kardeş! Sen de çok safâlar geldin ve Risale-i Nur yazısı ile meşguliyetin beni cidden sevindirdi. Hulûsi ve Sabri gibi senin de suallerinin Risale-i Nur’da ehemmiyetli neticeleri ve tatlı meyveleri var. Senin yanında bulunan ve Risalelerde kaydedilmeyen ilmî parçaları münasip yerlerde veya ’Lâhika’da yazarsınız" demektedir.
• • •