Barla Lâhikası Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Üçüncü Nüktesi

14 Nisan 1934 Çarşamba


Aziz, sıddık, müdakkik, meraklı kardeşim Refet Bey,
Namınıza yazılan On İkinci Lem’a’nın izaha muhtaç noktalarının izahına şimdilik ihtiyaç yoktur. Asıl maksat, âyâta gelen evhamın def’ine kifayetidir. Ve bu nokta-i nazarda kâfi derecede herkes fehmeder. Her risalede herkesin hissesi var; fakat herkes herşeyini bilmek lâzım değildir. Mirkatü’s-Sünnet ve vahdetü’l-vücuda dair iki risaleyi nasıl buldunuz? Elbette kıymetşinas nazarın onları takdir etmiş.
Bu defaki sualinizin iki ciheti var: Biri, sırr-ı Âl-i Abâ ciheti ki, o sırdır. Ben o sırrın ehli değilim ki, cevap vereyim. Yahut herbir sırrın izharı kaleme gelmez. Çünkü, hakikat-i Muhammediyenin bir cilvesi o Âl-i Abâda tezahür ediyor. İkinci cihet-i zahirîsi ise zahirdir. Ezcümle: Sahih-i Müslim’de Ümmü’l-Mü’minîn Âişe-i Sıddîka’dan (r.a.) mervîdir ki, demiş:
-1-
İşte bu hadîs-i şerîf gibi, Kütüb-ü Sitte-i Sahiha’da bu mealde kesretli hadîsler vardır ki Âl-i Abâyı gösterir. Bir zât def-i beliyyât için istişfâ ve istişfa’ için böyle demiş:
-2-

1 "Peygamber (a.s.m.), üzerinde siyah yünden yapılmış nakışlı bir örtüyle sabahleyin evden çıktı. O esnada Hasan bin Ali (r.a.) geldi. Hemen onu örtünün altına aldı. Sonra Hüseyin (r.a.) geldi. O da onunla beraber örtünün altına girdi. Sonra Fâtıma (r.a.) geldi. Onu da içeri aldı. Sonra Ali (r.a.) geldi. Onu da içeri aldı. Ve sonra şöyle dedi: ’Ey Peygamber âilesi, Allah günahlarınızı giderip sizi ter temiz yapmak istiyor." (Ahzâb Sûresi, 33:33.) Müslim, Fadâilü’s-Sahâbe: 61, hadis no: 2424.