Bir sivrisinek öldürüyor o şah-ı cihanı,
Atmıştı Halil i ateşe çünkü o cani.
Bir perde açıp söyledi Hak gizli kelamdan,
Ol ateşe bahseyledi hem berd ü selamdan.
"Dostum ve Resulüm yüce İbrahim i, ey nar,
At adetini, yakma bugün, sen onu zinhar!"
Bir gizli hitap geldi de ol dem yine Haktan
Bir abd-i mükerrem dahi kurtuldu bıçaktan.
Ol nurdan için Yunus u hıfzeyledi ol hut,
Ol nur ile kahreyledi hem kavmini ol Lut.
Ol hüsn-ü cemal, eyledi alemleri hayran,
Nerden onu bulmuş, acaba Yusuf-u Ken an?
Hikmet nedir, ol dertlere sabreyledi Eyyub,
Hem sırrı nedir, Yusuf için ağladı Yakub.
Öldükçe dirildikçe neden duymadı bir his?
Ol namlı nebi, şanlı şehid Hazret-i Cercis.
Hasretle neden ağladılar Adem ve Havva?
Kimdendi bu yıllarca süren koskoca dava?
Hem ah, neden terk edilip Ravza-i Cennet?
Bir dar-ı karar oldu neden alem-i mihnet?
Nur şehri olan Tur da o dem Hazret-i Musa
Esrar-ı kelam hep çözülüp buldu tecella.
Bir parça Zebur dan okusa Hazret-i Davud,
Başlardı hemen sanki büyük mahşer-i mev ud.
Bilmem ki neden, yel ve sular hep onu dinler,
Bilmem ki neden, hep işiten ah diye inler.
Mahluku bütün kendine ram etti Süleyman,
Nerdendi bu kuvvet, ona kimdendi bu ferman?
Yellerle uçan şanlı büyük taht-ı mukaddes
Esrar-ı ezelden o da duymuş yine bir ses.
Ol hangi acip sır ki, çıkar göklere İsa,
Kimdir çekilen çarmıha, kimdir yine Yuda.