Emirdağ Lâhikası Afyon Emniyet Müdürlüğüne

Bu vatandaki milletin en büyük kuvveti olan alem-i İslamın teveccühünü ve hamiyetini ve uhuvvetini kırmak ve nefret verdirmek için, siyaseti dinsizliğe alet ederek, perde altında küfr-ü mutlakı yerleştirmek isteyenler, hükumeti iğfal ve adliyeyi iki defadır şaşırtıp, der: "Risale-i Nur şakirtleri, dini siyasete alet eder; emniyete zarar vermek ihtimali var."
Halbuki, bu memlekete maddi ve manevi bereketi ve fevkalade hizmeti ve umum alem-i İslama taalluk edecek hakaiki cami olduğu, otuz üç ayat-ı Kur’âniyenin işaretiyle ve İmam-ı Ali nin (r.a.) üç keramet-i gaybiyesiyle ve Gavs-ı Azamın kat i ihbarıyla tahakkuk etmiş olan Risale-i Nur’un siyasetle alakası yoktur. Fakat, küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutlakın altı olan anarşilik ve üstü olan istibdad-ı mutlakı, esasıyla bozar, reddeder. Emniyeti ve asayişi ve hürriyeti ve adaleti temin eder.
Risale-i Nur a, daha vatana, idareye zararı dokunmak bahanesiyle tecavüz edilmez. Daha kimseyi o bahaneyle inandıramazlar. Fakat cepheyi değiştirip, din perdesi altında bazı safdil hocaları veya bid a taraftarları veya enaniyetli sofi meşreplileri, bazı kurnazlıklarla Risale-i Nur a karşı iki sene evvel İstanbul da ve Denizli civarında olduğu gibi istimal etmeye münafıklar belki çabalayacaklar. İnşaallah muvaffak olamazlar.
• • •
Kardeşlerim,
Şimdi tam tahakkuk etti ki, resmen bana ihanet ve hakaret etmek, onunla, teveccüh-ü ammeyi hakkımda kırmak için gizli bir tedbir kurulmuş. Benim bütün dostlarımı perde altında soğutmak ve ürkütmeye çalışıyorlar. Halbuki, Sikke-i Tasdik-i Gaybi onların bütün propagandalarını zir ü zeber ediyor.
Gerçi böyle dinsizlik hesabına bana olan hakaret, bir derece beni sıkıyor, eski Said den kalma bazı damarlarıma dokunuyor. Fakat Risale-i Nur’un harika fütuhatı ve şakirtlerinin ehl-i hakikat nazarında ve ruhani ve melaikeler yanında hürmet ve merhametle karşılanmaları, benim şahsıma gelen ihanet ve hakaretlerin sivrisinek kanadı kadar ehemmiyeti kalmaz. O bedbaht ehl-i ihanet, dindarlık cihetiyle, ehl-i din ve ehl-i ulum-u diniyenin hürmetini kırmak dine bir ihanet olduğu cihetinde, ruhani ve melaikelerin ve ehl-i iman ve ehl-i hakikatın nazarında mel un olduğu gibi, binden ancak bir iki serserinin veya zındığın aferinini kazanırlar.
O bedbahtlar bana hakaret etmekle, güya Risale-i Nur’un nüfuzunu kırıyor; şahsımı menba zannedip beni çürütmekle, Risale-i Nur sukut edecek gibi ahmakane bir zan ile şahsıma tecavüz oluyor.
Ben de derim: Ey bana dinsizlik hesabına ihanet ve hakaret eden bedbahtlar! Kat iyen size haber veriyorum, yakında-tevbe etmemek şartıyla-hiç çare-i halas yok ki, ecel