çok muhtaç olduğum bir zamanda bir müjde-i manevi kalbime geldi, ben de kaleme aldım. Amma benim bu iki sene, belki dört beş senede yazdığım mektupların suretleri, değil o risalelerle beraber tab ve neşretmek, belki mahrem bir iki dostumun arzusuyla okunmasını merak edip beraber gönderilmiş. Bu mektupları kendim yazdığımın sebebi, benim yüzümden hapiste sıkıntı çekenlere bir teselli, bir musahebe ve bu vatan ve millete dünya ve ahiretlerine yirmi seneden beri büyük menfaati görülen Risale-i Nur hakkında bir müdavele-i efkar etmek içindir. Hem zatınıza, hem Ankara makamatına yazdığım bazı hasbihaller, belki içinde bulunmuş.
İşte bu mahiyetteki risaleler ve mektuplar, taharri memurları tarafından alınmış. Belki size de gelmiş veya gelecek ihtimaliyle size bu hakikati beyan ediyorum. Benim şimdi pek ağır beş altı cihetteki sıkıntılarıma evham yüzünden kanunsuz bana iliştirmeye meydan vermemenizi sizin vazife-perverliğinizden ve ciddiyetinizden ümit ediyorum.
• • •
Aziz kardeşlerim,
-1- , dün, Nurun manevi bir fütuhatı, bütün azamet ve dehşetiyle İstanbul da görüldü. Küfr-ü mutlakı dünyaya, hususan alem-i İslama yerleştirmek isteyen bir cemiyet ve onun naşir-i efkarı ve mürevvic-i amali olan bir iki gazete matbaası ve kütüphanesi darmadağın edilerek, dinsiz yaptık, komünist yaptık zannedilen gençlik ve mekteplilerin ağzıyla ve harekatıyla ve fiilleriyle protesto edildi. "Kahrolsun komünistlik" diye beddualar edildi. Bu cemiyetin, binler lira maddi, milyonlar lira da manevi zararı oldu. Ve üzülen bizlere, kalbimiz ve ruhumuzla çok alakadar bir şahs-ı manevi, "Ey Nurcular! Şimdi maddi imkan hasıl olmuyor diye üzülmeyiniz. Nurun fütuhatı geniş bir sahada devam ediyor. Külli bir muvaffakıyet hasıl oluyor. Vesaire, vesaire" diye bağırdı.
-2-
• • •
1 Hamd ve minnet Allaha mansustur.
2 Bu, Rabbimizin fazlındandır.