musalaha lüzumunu hissedip medar-ı münakaşa meseleleri ortaya atmıyorlar. Demek İmam-ı Ali nin (r.a.) otuz kırk işaretiyle sarahat derecesinde haber verdiği Risale-i Nur, bu zamanın müthiş yaralarına tam bir ilaçtır. Onun için, o daire bize kafi gelmiş, harice çıkmıyoruz.
İmam-ı Ali Kerremallahü Veche nin şahsına ve hayatına ve adalet-i hakiki üzerine giden siyasetine ilişmek, darbe vurmak başkadır. Şahsiyet-i zahirisinden ve hayat-ı dünyeviyesinden ve siyaset-i içtimaiyesinden binler derece daha yüksek olan şahsiyet-i manevisine ve kemalat-ı ilmiyesine ve makamat-ı velayetine ve varisliğine darbe gelmez ve gelmemiş ve gelemiyor. Kimin haddi var? Onun için, iki ciheti birleştirmek tevehhümüyle karşısında muarazaya çalışanların taarruzu pek dehşetli görünüyor. Ehl-i iman ortasında nasıl böyle vukuat olabilir diye hayret veriyor. Halbuki Yezid ve Velid gibi habis herifler müstesna, ötekilerin kısm-ı azamı, İmam-ı Ali nin (r.a.) harika kemalatına ve kerametlerine ve verasetine ilişmek değil, belki yalnız hayat-ı içtimaiye-i insaniyeye ait idaresine darbe vurmaya çalışmışlar, hata etmişler.
Harici ve büyük bir düşmanın hücumu zamanında, dahili küçük düşmanlıkları bırakmak elzemdir. Yoksa, hücum eden büyük düşmana yardım hükmüne geçer. Bunun için, daire-i İslamiyede eskiden beri tarafgirane birbirine mukabil, muarız vaziyetini alan ehl-i İslam o dahili düşmanlıkları muvakkaten unutmak maslahat-ı İslamiye muktezasıdır.
• • •
Aziz, sıddık, bahtiyar kardeşim Süleyman Rüştü,
Seni ve kardeşin kahraman Burhan ı ve senin iki mübarek, masum evladını ve senin hane halkını, Risale-i Nur namına ve umum şakirtler hesabına ruh u canımızla sizi tebrik ediyoruz. Böyle kudsi ve daimi sevap kazandıracak uhrevi bir hizmete muvaffakiyetinizi, Isparta ve bu memleket istikbalde alkışlayacaktır. Size çok hayırlı duaları kazandıracak. İnşaallah, Zülfikar gibi daha çok emsaline muvaffak olursunuz. Bu acip şerait içinde bu fevkalade muvaffakiyet, hem Zülfikar ın, hem sadakatinizin bir kerametidir. Çok mübarek olan senin rüyan-ki, emr-i İlahi ile, Kur’ân ı, Hazret-i Peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselama vermek, Hazret-i Cebrail in vazifesinin bir cilvesidir-işarettir ki, bu hizmetiniz hem rıza-yı İlahiyeye, hem rıza-yı Peygamberiye (a.s.m.) muvafıktır. Mucizat-ı Kur’âniyeyi, Mucizat-ı Ahmediye vasıtasıyla ümmet-i Muhammediyeye (a.s.m.) tebliğ etmek manasıyla senin rüyan tabir edilir.
Nasıl, bir küçücük cam parçasında güneşin bir timsali, ziyasıyla o elindeki camı tutanla münasebettar olur, bir nevi muhabere eder. Öyle de hususi bir tecelli ile, rü yalarda-Selef-i Salihinde bu çeşit rüyalar görülmüş-makbuliyet ve rıza alametidir. Hazret-i Peygamberin (a.s.m.) yanında gördüğün adam da, Nur ve Risale-i Nur şakirtlerinin şahs-ı manevisidir.
• • •