olan emanet bulunan, hacca gidecek olan zat, bize yazmış ki: "Bunu postayla doğrudan doğruya Mekke-i Mükerreme de Mehmed Ali Maliki, Vaziye Mahalle-i Şamiye adresiyle gönderilsin" diye münasip görmüş; onu, bahaneyle hududdan çevrilmemek için beraber götürmemiş. Çok da isabet olmuş. Çünkü, benim ve Nur şakirtlerinin namına şimdi bu mecmuaları göndermek, her halde inkişafa başlayan İslam birlik fikri ve ittihad-ı İslam siyaseti, Risale-i Nur u kendine bir kuvvet, bir alet yapmaya çalışacaktı ve bizleri siyaset-i İslamiyeye bakmaya mecbur edecekti. Halbuki Risale-i Nur’un mesleğindeki sırr-ı ihlas; iman, Kur’ân hakikatlerinden başka hiçbir şeye alet, tabi olmadığı; hem müşterileri aramak değil, belki müşteriler hakiki ihtiyacını hissedip ve yarasının tedavisi için Risale-i Nur u aramasının lüzumu; halbuki gönderilecek o mübarak merkezler, şimdilik Nurlara hakiki ihtiyacını değil, belki alem-i İslamın hayat-ı diniyesine ait cihetlerinden düşünmeye mecbur olması; hem Nur mesleğinde benlik ve gösteriş bir nevi şöhretperestlik, merdud olduğundan, bu enaniyet zamanında insanlara kendini satmaya çalışmak ve beğendirmek, bir anda Nur şakirtleri böyle büyük bir imtiyaz gibi bu eserlerle meşhur mevkilere kendilerini göstermek bir nevi gösteriş olması cihetiyle, kader-i İlahi, Nur şakirtlerini tam ihlasın muhafazası için şimdilik müsaade etmiyor.
Rabian: Kahraman ve sadakatte hiç sarsılmadan ve kardeşiyle masum olmalarıyla ve az zamanda pek çok kıymetdar hizmet eden Süleyman Rüştü nün dünyada, ahirette Cenab-ı Hak onu manevi ve maddi ticaretinde daima onu ihsanına mazhar eylesin. Amin.
Hamisen: Hüve Nüktesi pek ince, gerçi çok mücmel ve muhtasar olmuş, fakat herkes ondan pek kuvvetli bir nur-u imani hissedebilir diye size gönderildi. Fakat o nüktenin ahirlerinde "Her zerre, cezbedarane hal diliyle
-1- deyip gezer" cümlesine, "hal diliyle ve mezkur hakikatin şehadeti ve lisanıyla" kelimeleri ilave edilecek. Bu Hüve Nüktesi ile Yirmi Dokuzuncu Mektubun Beşinci Kısmı olan
-2- ayeti münasebetiyle bir seyahat-i hayaliye ve yine Yirmi Dokuzuncu Mektubun Birinci Kısmında yalnız
kapısıyla cemaat sırrını gösteren seyahat-i hayaliye dahi beraber Sikke-i Gaybiye nin ahirine veyahut münasip gördüğünüz yere konulsun. Eğer inayat Sikke-i Gaybiye ye konulmamış ise, onun da bir hülasasını derc edilmesini size havale ediyorum.
• • •
1 "Ondan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur. (Kassas Suresi: 88.) "De ki: O Allah birdir. (İhlas Suresi:1.)
2 "Allah göklerin ve yerin nurudur." Nur Suresi, 24:35.