Emirdağ Lâhikası Emirdağı Zabıtası İle Bir Hasb-i Haldir

mübarek aylarda benim gibi dünyadan küsmüş bir biçareyi ahiret zararına gayet ehemmiyetsiz dünya işleriyle meşgul etmeye mecbur etmeyiniz.
• • •
Bu manidar yeni zelzeleyi merak ettim. Kalben dedim: Eğer sair yerlerde bu şiddetle olmuşsa, her halde Nur şakirtlerine dahi yine bir tecavüz var. Yoksa benim yalnız mektubumla alakadardır, diye sordum. Dediler: Yalnız Ankara hafif, Afyon ve Eskişehir ve bu Emirdağında ve en şiddetlisi bu kasabada olmuş. Fakat medar-ı hayrettir ki, dört defa şiddetli olduğu halde, hiçbir zarar olmadı. Bunun bir hikmeti budur:
Kat i emir verilmiş ki: "Said i cebren hükumete getiriniz."
Bekçiler ve bir onbaşı gelmişler. Kapımı kapamıştım, kilitlemiştim. Onlar demişler: "Biz istifa ederiz, onun kapısını kırmayacağız." Dönmüşler, gitmişler.
Demek bu hususi zelzele müdafaatımdaki zelzeleler gibi Risale-i Nur la alakadardır ki, bu defa hususi kaldı, hem şiddetiyle beraber zararsız geçti.
Eğer Nurun buradaki küçücük medresesinin kapısını kırsaydılar, elbette tokat ciddi olacaktı, yalnız ihtar için olmayacaktı. Gerçi bu taarruz cüz’i ve hafif idi, fakat ben gizlemem ki, hiç bu defa gibi damarıma dokunmamıştı. Fakat Nur ve Nurcuların hatırı için, harika tahammül ettim. Çünkü o bedbaht, hükumette, vazife sandalyesinde bana şetmedip hizmetçime der: "Git, ona söyle." Hükumetin nüfuzunu serseri şahsına mal ederek meydan okumuş. Ve Eski Said in bende irsiyet kalan damarıma çok ilişti. Fakat fevkalade ehemmiyetli olan sükun ve temkin ve itidal-i dem ve sabır ve tahammülün kat i lüzumu beni teskin etti.
Salisen: Marangoz merhum Barlalı, harika sadakatli Mustafa Çavuş un tam yerine geçen medrese-i Nuriyenin tam çalışkan kahramanlarından marangoz Ahmed in benim için Sava nın Davraz Dağında berzahi ve uhrevi bir menzil, bir mezar düşünmesi ve yazması, beni çok sevindirdi ve hazinane ağlattırdı.
• • •
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Tekrar mübarek Ramazan ınızı tebrik ederiz. İki kahraman kardeşin ve Mucizat-ı Ahmediyede yedi çocuğun bir cihette bir sekizincisi hükmüne geçen Süleyman Rüştü nün mübarek kerimesinin makine ile Zülfikar-ı Mucizat a çalışmasını ve Hüsrev ve Tahiri nin şirin ve dikkatli yazılarını teksir etmeye fedakarane deruhde etmelerini bütün ruh u canımızla onları tebrik ederek, şimdiye kadar pek fevkalade Nurlara ettikleri kıymettar ve meyvedar sabık hizmetlerine karşı, Risale-i Nur hesabına binler maşaallah ve barekallah ve veffakakümullah deriz.
HAŞİYE
• • •

HAŞİYE
Latif bir tevafuktur ki, bir aydan beri burada hiç yağmur gelmiyordu ve kalbimiz dahi malum taarruzdan Nurculara gelen füturdan ağlıyordu. Birden, Hüsrev in, iki gün evvel makine müjdesi ve Nazif in bugün tafsilli mektubu ve makinenin yazısının nümunesi elime verildiği aynı zamanda; ve bana hizmet edenler Eskişehir ezan-ı Muhammedi yi okumaya başlaması ve malum çavuşa bana ihanet için emr-i cebri veren adam tokat yediğini dedikleri aynı vakitte rahmet yağmuruyla çoktan ağlayan mahzun kalblerimizin büyük ferahlarına ve sevinç ve inşirahlarına tam tamına tevafuku ve tetabuku, inşaallah bir fa l-i hayırdır.