Muhterem efendim,
Mesmuatıma nazaran, Denizli de, bundan yetmiş seksen sene evvel büyük bir evliyadan Hasan Feyzi isminde bir zat, birgün talebelerine, "Bugün Kürdistan da bir evliya dünyaya geldi" diye beşarette bulunmakla zat-ı devletlerini işaret buyurmuş. Badehu Denizli ye başka başka perdelerle teşrifiniz, o zatın ruhunu şad ve izaz için olduğunu telakki etmiştim. Ve az zaman sonra aynı isimde müteveffa Hasan Feyzi Efendinin Risale-i Nur a hürmetle birinci Hasan Feyzi ye imtisalen istikbal etmesi ve Nurlara taaşşukla idhal-i envar olması, bu kanaatimi kat kat ziyadeleştirdi. Şimdi de düşündüm: Birinci Hasan Feyzi nin vefatından sonra Said yetişti. Ve namına baktığı ikinci Hasan Feyzi de vazifesini yaptı ve Nurlara gark olarak ve yerine bırakacağı çok Hasan Feyzi leri de vazife başına davet edip hayata veda etti. Cenab-ı Erhamürrahiminden tazarru ve niyaz eylerim ki, Risale-i Nur a ve Üstadımıza bu Hasan Feyzi nin acısını unutturacak daha çok Hasan Feyzi ler ihsan buyursun. Ve onların başlarında Üstadımızı mes ud ve bahtiyar ve muammer buyurmasını onun derya-i rahmetinden, fazlından, inayetinden ve ihsanından, ikramından, in amından, eltafından ümitvar olup, görmekliğimizi tazarru ve niyaz eylerim.
Günahkar, aciz, kusurlu talebeniz
Halil İbrahim
(Rahmetullahi aleyhi ve ala Hasan Feyzi)