dua ediyoruz. Onlar, Nur dairesini ebede kadar bir cihette minnettar ettiler. Allah razı olsun, amin.
Ali Osman, mektubunda isimleri bulunan kardeş ve hemşirelerimize birer birer selam ve dua ediyoruz ve dualarını istiyoruz. Ve mübarek bir kardeşimiz olan Kazım ın ruhuna Cenab-ı Hak binler rahmet eylesin ve kabrini pür-nur etsin. Amin.
Ali Osman ın mübarek kaleminin bir kerametidir ki, gönderdiği on beş parça risalecikler, aynı vakitte Konya Medrese-i Nuriyesinin iki mühim şakirdi geldiler, aynı o risaleler bize lazımdır dediler, onlara verildi. Ali Osman a daha geniş bir sahada sevap kazandıracaklar.
Umuma birer birer selam ve dua ediyoruz.
• • •
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Nurun küçük kahramanlarından muallim Mustafa Sungur, hem Eflani, hem Safranbolu, hem Kastamonu, hem İnebolu, hem Daday, hem Araç kardeşlerimizin namına bayram tebriki için yanımıza geldi. Biz de onu bir küçük Said olarak hem size, hem o kardeşlerimize maddi ve manevi bayramlarını tebrik için gönderdik. Ve Emirdağının Süleyman Rüştü sü olan Çalışkan Mehmed i Siracü n-Nur u almak ve harice giden kitapları anlamak niyetiyle İstanbul a gönderdik.
Nurların muarızları, her cihetle mağlup olduktan sonra, zahiren bize hoş görünmeyen ve hakikaten Nurlara daha menfaatli bir plan takip ediyorlar. Güya Nurcuların tesanüdünü kırıp, bilinmeyecek bir tarzda bazı mühim erkanlarını başka yerlere gitmelerine sebebiyet veriyorlar. Halbuki onların gitmesiyle tesanüd kırılmadığı gibi, gideceği yerlerde lüzumları var. Ezcümle, Muharrem i Tavas a, Mustafa Osman ı Karabük e, Refet i İstanbul a gibi... Bazı kardeşlerimizi dağıtmaya sebebiyet veriyorlar. Bu kardeşlerimiz de, onlara hissettirmeyerek, güya kendi ihtiyarlarıyla gidiyorlar. Hakikat ise, hiç ihsas edilmeyecek bir tarzda, tesanüde zarar niyetiyle öyle zemin ihzar ediliyor.
Hem bir planları da, onların usulünce hapse müstehak olduğumuz halde hapsimize taraftar çıkmıyorlar, "Aman hapse girmesinler" diyorlar. Sebebi: Birden Denizli hapsi bir Nur medresesi olmasıyla, hem oradan başka hapishanelere gidenler oraları tenvire çalışmaları, gizli düşmanlarımızı bütün bütün şaşırttı, onun için hapisten çıkmamıza onlar da taraftar oldular.
Hem adliyeler, Risale-i Nur’un hakkaniyetine karşı bir nevi teslimiyetle, istikbalde gelecek olan şiddetli itirazdan çekinmek için çekindiler, keyfi kanunların aleyhimizdeki hükümlerini nazara almadılar. Ve muannid bazı dinsizler, Nurun hakikatine karşı mağlup olup inadı terk ettiler. Gizli düşmanlar da, "Aman hapisten çıksınlar, yoksa hapishaneler Nur medreseleri hükmüne geçecek" diye, üç kısım da müttefikan beraatimize taraftar çıktılar.