kuşlar dahi hem tasdik, hem tevafuk ettikleri gibi; İnebolu daki sadık kardeşlerimizin imzalarıyla; yine mektubumuzu gecede okudukları zaman, gayet heyecanlı bir tarzda bir gece kuşu onları korkutup, pencereye el atıp iki kanadıyla pencereyi döğerek lisan-ı hal ile "Ben de o mektupla alakadarım, bizi alakasız zannetmeyiniz" diye yine sabık aynı meseleye ve sabık kuşların alakadarlıklarına, büyük kuş da tam tevafuk ve tasdik ediyor.
Aynı meseleye bu kadar tevafukat
HAŞİYE
hem mektuplardaki mücmelen bahsedilen hakikatlerin çok ehemmiyetli olmasından ve nev-i beşerin bu asırdaki vaziyetine bakması noktasında, acaba kainat kitabının hadisat ve meseleleri birbiriyle münasebettarlığını düşünen ve hayali geniş bir ehl-i kalb ve fikir böyle dese, hakkı yok mu ki, güya beşer, gayet kesretli tayyareleriyle ve insan kuşlarıyla, kuşların alemi olan cevv-i havadaki kuşları hem korkutup, hem kuşlar aleminde acip bir heyecanla nev-i beşerin gidişatına karşı kuşlar dahi ciddi alakadarlık gösterip, insanların bu zalim, tahribatçı canavar kuşlarına karşı kimler mukabele edip onları zulümden, tahripten vazgeçirip beşerin menfaatinde ve saadetinde çalıştırmasına çalışan kimlerdir, diye Risale-i Nur meselelerine alakadarlık gösteriyorlar denilse, yeri yok mu? İhtimal verilmez mi? Manasız bir hayal denilebilir mi?
Üçüncü mesele
: Geçen üç sene evvel Ramazan da telif edilen ve yine bu sene Ramazan da serbest intişar eden Ayetü l-Kübra nın bir hülasası olan Hizb-i Nuriyeyi okudum. Fakat bir saatten fazla çekerdi. Birden o hülasanın da bir hülasası, on veya onbeş dakika aynı Ramazan da tezahür etti. Onu okuduğum zaman, bütün Ayetü l-Kübra yı okuyorum gibi bir inkişafat-ı imaniye ve
sırrına mazhar iki veya üç sayfalık Arabiyyü l-ibare okuyorum. Vakit bulamıyorum, kendi kalemimle size yazayım. İnşaallah bir zaman size yazacağım. O parçayı benim gibi anlayanlar, kendisine mahsus nüshalarından ya Ayetü l-Kübra ya, ya Hizbü n-nuriyenin ahirinde yazar, tesbihattan ve duadan sonra otuz üç defa
tesbihatımızın yerinde-yalnız sabah tesbihatında, manasını düşünerek-onu okuyabilir.
Dördüncüsü
: İki noktadır:
Birincisi: Isparta lı kardeşlerimiz, hususan gül Nur kahramanı Hüsrev, benim bu kış münasebetiyle maddi hacetlerimi merak ediyorlar, yardım etmek istiyorlar. Ben de onlara teşekkürle beraber derim ki:
Onların Risale-i Nur a hizmeti,
Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır. (Keşfü l-Hafa, 1:1004)
HAŞİYE
Bu mektubu üstadımızdan yeni almıştık. Ben, yani Hüsrev, okuyordum; arkadaşım Tahiri yazıyordu. Gül kahraman kuşu odamızın penceresine konup Hüsrev in başını görmekle bırakıp gitti.
Hüsrev, Tahiri