tenbelliğe atar. Ve meşrû helâl az malı
HAŞİYE
terk edip; gayr-i meşrû, külfetsiz bir malı arar. Ve o yolda izzetini, belki haysiyetini fedâ eder.
HIRSIN İKİNCİ NETİCESİ
haybet ve hasârettir. Maksûdunu kaçırmak ve istiskâle mâruz kalıp, teshîlât ve muâvenetten mahrum kalmak; hattâ
yani, "Hırs, hasâret ve muvaffakıyetsizliğin sebebidir" olan darbımesele mâsadak olur.
Hırs ve kanaatin tesirâtı, zîhayat âleminde gâyet geniş bir düstur ile cereyan ediyor. Ezcümle, rızka muhtaç ağaçların fıtrî kanaatleri, onların rızkınıonlara koşturduğu gibi, hayvanâtın hırs ile meşakkat ve noksâniyet içinde rızka koşmaları, hırsın büyük zararını ve kanaatin azîm menfaatini gösterir...
ÜÇÜNCÜ NETİCE
: Hırs, ihlâsı kırar, amel-i uhreviyeyi zedeler. Çünkü bir ehl-i takvânın hırsı varsa, teveccüh-ü nâsı ister. Teveccüh-ü nâsı mürâât eden,
HÂŞİYE: İktisatsızlık yüzünden müstehlikler çoğalır, müstahsiller azalır. Herkes gözünü hükûmet
kapısına diker. O vakit hayat-ı içtimâiyenin medârı olan "sanat,ticaret, ziraat" tenâkus eder. O millet de tedennî edip sukût eder. Fakir düşer.