Şer’î meşvereti esas tutmak Bu büyük ve ağır ve kıymettar hizmet-i Kur’âniyeye kemâl-i tesânüdle çâlışmak lâzımdır. Sakın, dikkat ediniz. İhtilâf-ı meşrebinizden ve zayıf damarınızdan ve derd-i maîşet zarûretinizden ehl-i dalâlet istifâde edip, birbirinizi tenkit ettirmeye meydan vermeyiniz. Meşveret-i şer’iye ile reylerinizi teşettütten muhâfaza ediniz. İhlâs Risâlesınin düsturlarını her vakit göz önünüzde bulundurunuz. Yoksa, az bir ihtilâf bu vakitte Risâle-i Nur’a büyük bir zarar verebilir.
Kastamonu Lâhikası, s.178.
Başkalarının da îmânını kurtarmayı vazife bilmek
Her şâkirdin vazifesi, yalnız kendi îmânını kurtarmak değil; belki başkasının îmanlarınıda muhafaza etmeye mükelleftir. O da, hizmete ciddî devam ile olur.
Kastamonu Lâhikası, s. 148.
Namaz tesbihâtını terk etmemeye çalışmak
Namaz tesbihâtının sırrına göre, nasıl ki namazdan sonra tesbih ve zikir ve tehlîl ile bir hatme-i muazzama-i Muhammediye (a.s.m.) ve zikir ve tesbih eden ve rûy-i zemin kadar geniş bir halka-i tahmîdât-ı Ahmediye (a.s.m.)