cereyanlar yüzünden, böyle masumlar zulümden kurtulamıyorlar. Husûsan ihtilale sebebiyet veren vaziyetler, bütün bütün zulmü dağıtır, genişletir. Cihad dînî de olsa, kafirlerin çoluk çocuklannın vaziyetleıi aynıdır. Ganîmet olabilir; Müslümanlar onları kendi mülküne dahil edebilir. Fakat İslam dairesinde birisi dinsiz olsa, çoluk çocuğuna hiçbir cihetle temellük edilmez; hukûkuna müdahale edilmez. Çünkü o masumlar, İslamiyet rabıtasıyla dinsiz pederine değil, belki İslamiyetle ve cemaat-i İslamiye ile bağlıdır. Fakat, kafirin çocukları, gerçi ehl-i necattırlar; fakat hukukta, hayatta pederlerine tabi ve alakadar olmasından, cihad darbesinde o masumlar memlûk ve esir olabilirler.
Emirdağ Lahikası-l, s. 38-39.
Risale-i Nur, tasavvuf dairesine girmeden, doğrudan hakîkate yol açıyor
İmam-ı Rabbanî (r.a.) Mektubâtında ... hem demiş ki: "Bütün tarîklerin nokta-i müntehası, hakaik-ı îmaniyenin vuzuh ve inkişafıdır. " Hem demiş ki: "Velayet üç kısımdır: Biri velayet-i suğra ki, meşhur velayettir, biri velayet-i vusta, biri velayet-i kübradır.