İşârâtü'l-İ'câz Bakara Suresinin dördüncü âyetinin tefsiri

Ey Habib-i Şefik ve ey Şefik-i Habib! Ey Said-i Mecid ve ey Mecid-i Said! Rahmet-i İlahiyenin en latifi, en zarifi, en lezizi olan muhabbet ve şefkatine bakınız. O muhabbet ve şefkati, firak-ı ebedi ve hicran-ı layezali ile karşıladığınız takdirde, vicdan, hayal ve ruh ne hale gireceklerdir? O muhabbet ve o şefkat en büyük, en tatlı bir nimet iken, en azim bir musibete, bir belaya inkılab eder.
Acaba göz önünde bilbedahe görünen rahmet-i İlahiye, firak-ı ebedinin muhabbet ve şefkat aleyhine hücum etmesine müsaade eder mi? Vallahi hayır! Ancak o rahmetin şe’nindendir ki, firak-ı ebediyi hicran-ı layezaliye, hicran-ı layezaliyi firak-ı ebediye ve adem-i mutlakı da her ikisine musallat eder ki, o firakların, o hicranların kökleri ortadan kalksın.
Sekizinci Bürhan : Bütün alemce her hususta sıdkı ve doğruluğu malum ve müsellem olan Hazret-i Muhammed-i Arabi Aleyhissalatü Vesselam, parmağıyla kameri şak ettiği gibi, lisanıyla da saadet-i ebediyenin kapılarını açmıştır. Ve bütün enbiya-yı izamın bu hakikat üzerine icmaları, bir hüccet-i katıadır.
Dokuzuncu Bürhan : On üç asırdan beri yedi vecihle i’cazı tasdik edilen Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyanın haşir hakkındaki beyanatı, saadet-i ebediyenin geleceğine kafi bir delil değil midir? Başka bir delile ihtiyaç var mıdır?
Onuncu Bürhan : Bu bürhan, binlerce bürhanları müçtemidir. Bu bürhanları, çok ayetler tazammun etmişlerdir. Evet, Kur’an-ı Kerim, çok ayetlerinden haşre nazır pencereler açmıştır. Ezcümle, -1- ayetiyle, saadet-i ebediyeye yol açan bir kıyas-ı temsiliye işaret etmiştir. Kezalik, -2- ayet-i kerimesiyle, o saadeti gösteren bir kıyas-ı adliye işaret etmiştir.
Birinci ayetle işaret edilen kıyas-ı temsili:
Evvela insanın vücuduna bak. Nasıl tavırdan tavıra, yani nutfeden alakaya, alakadan mudğaya, mudğadan et ve kemiğe, et ve kemikten insan suretine bir kast, bir irade ve bir ihtiyar altında mahsus kanunlarla, muayyen nizamlarla, muntazam hareketlerle intikal ettiğini ve kalıptan kalıba girip çıktığını gör. Sonra insanın bekasına dikkat et. İnsan, bu vücut libasını her sene değiştirir. Bu vücut değişmesi, bedendeki hüceyratın yıkılıp yapılmasıyla olur. Bu tamirat da, bütün azanın erzak mahzeni hükmünde olan Cenab-ı Hakkın bir kanun-u mahsusla ihzar ettiği o madde-i latifeden alınan ecza ile yapılır. Sonra o madde-i latifenin ahvaline bak. Nasıl

1 Halbuki, O sizi halden hale sokarak yaratmıştır.(Nuh Suresi: 14.)