İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin on dört ve on beşinci âyetlerinin tefsiri

Yani, "Allah onları istihza ediyor." Bu cümlenin evvelki cümlelere atfedilmeyerek atıfsız zikredilmesinin esbabı: Eğer atfedilmiş olsaydı, ya cümlesine atfolurdu; bu ise bu cümlenin de cümlesine tekit olmasını icap eder. Veya cümlesine atfolurdu; bu dahi bu cümlenin onların sözlerinden biri olduğunu iktiza eder. Veya ’ya atfolacaktı; o vakit Allah’ın onlara olan istihzası halvet zamanıyla mukayyet olacaktı. Halbuki Allah’ın istihzası daimidir. Veyahut cümlesine atıf yapılacaktı; bu ise her iki taraftan, yani matuf ve matufun-aleyhten maksadın, bir olduğunu istilzam eder. Halbuki birinci cümle amellerini beyan eder; ikinci cümle cezaları hakkındadır. Demek mahzursuz, münasip bir matufun-aleyh bulunmadığından müste’nife olarak, yani makabliyle bağlı kalmayarak mukadder bir suale cevap kılınmıştır. Evet, münafıkların fenalığı ve kötülüğü öyle bir dereceye baliğ olmuştur ki, hallerine vakıf olan her ruh, "Acaba böyle fena olanların cezası nedir ve cezaları verilmeyecek mi?" diye sormaya mecbur olur. İşte, Kur’an-ı Kerim cümlesiyle şu mukadder suale cevap vermiştir. Demek bu cümlenin istinafı, atfından daha mühimdir.
Sonra, makamın muktezasıyla onların istihzalarına karşı mü’minlerin mukabelede bulunmaları icap ederken Cenab-ı Hakkın mukabelede bulunması, mü’minlerin teşvikine ve terahhumlarına işaret olduğu gibi, münafıkları da istihza etmekten zecir ve men etmek içindir. Zira, istinatları Allamü’l-Guyuba olanlar, istihza edilemezler.
Sonra, Cenab-ı Hakkın tenkil ve tazibini istihza ile tabir etmek şe’n-i uluhiyete yakışmadığından, istihzanın lazımı olan tahkir irade edilmiştir.
Sual: Münafıkların istihzası, devamı ifade eden ism-i fail sigasıyla olduğu halde Cenab-ı Hakkın mukabil istihzası, teceddüdü ifade eden fiil-i muzari sigasıyla yapıldığında hikmet nedir?
Elcevap: Tazip ve tahkirler tebeddül ve teceddüt ettikçe tesirleri çoğalır. Zira bir tarzda devam eden bir elemin tesiri gittikçe azalır; tazelendikçe tesiri çok olur. Bu manayı ifade eden, ancak fiil-i muzaridir. İsm-i fail ise yalnız devamı ifade eder.