Kur’an’dan sonra, sair enbiyanın kütüp ve suhufları derecesi gelir. Sair nihayetsiz kelimat-ı İlahiyenin ise, bir kısmı dahi, has bir itibarla, cüz’i bir ünvan ile, hususi bir tecelli ile, cüz’i bir isimle ve has bir rububiyetle ve mahsus bir saltanatla ve hususi bir rahmetle zahir olan ilhamat suretinde bir mükalemedir. Melek ve beşer ve hayvanatın ilhamları, külliyet ve hususiyet itibarıyla çok muhteliftir.
Kur’an, asırları muhtelif bütün enbiyanın kitaplarını ve meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen tazammun eden ve cihat-ı sittesi parlak ve evham ve şübehatın zulümatından musaffa; ve nokta-i istinadı, bilyakin vahy-i semavi ve kelam-ı ezeli; ve hedefi ve gayesi bilmüşahede saadet-i ebediye; içi bilbedahe halis hidayet; üstü bizzarure envar-ı iman; altı biilmilyakin delil ve bürhan; sağı bittecrübe teslim-i kalb ve vicdan; solu biaynilyakin teshir-i akıl ve iz’an; meyvesi bihakkilyakin rahmet-i Rahman ve dar-ı cinan; makamı ve revacı, bi’l-hadsi’s-sadık makbul-ü melek ve ins ve can bir kitab-ı semavidir.
Said Nursi