musibetlere tutulmaya başladılar; kıyamete kadar azâbını çekecekler ve çekiyorlar. Ve edyân-ı semâviyeye ve İslamiyete ettikleri cinayetlerin cezasını çok geniş bir dâirede gördüler ve görüyorlar. Mimsiz medeniyetin pisliğiyle dünyayı mülevves ettikleri için, aynı istihracın gösterdiği tarihte, o mimsiz medeniyetin başına da öyle bir semavi tokat indi ki, en karanlık vahşetten daha aşağı indirdi.
Elhasıl: Sırr-ı
da çok geniş bir dâire, dar bir dâirede tatbik edilmiş. Nur müjdesi ise, dar ve manevi, fakat yüksek bir daireyi geniş ve maddî bir daire suretinde tasvir edilmişti. Cenab-ı Hakka yüz bin şükür ediyorum ki, bu iki kusurumu kuvvetli bir ihtar-ı maneviyle ıslah etti. .
* sırrına mazhar eyledi.
• • •
Aziz kardeşlerim,
Sakın bu fıkranın vasıtasıyla o sırr-ı mahremi fâş etmeyin ve o risaleyi de araştırmayın. Yalnız bu fıkrayı zararsız görseniz haslara gösterebilirsiniz.
• • •
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Bu defaki mektuplarınız gelmeden evvel, bir ihtarla kendi cevabını kerametkârâne yazdırmış. Demek, mektup sahiplerinin fevkalade sadakatleri keramet derecesine çıkmış.
Kardeşlerim, mektuplarınızda çok yüksek düşünce ve takdirat binden bir hisse de benim olsa, hadsiz şükrederim. Belki Risale-i Nur’un manevi şahsiyeti ve çok kesretli talebeleri içinde, bilmediğimiz gayet yüksek bir makam sahibi bir zâtın tesiratı ve kumandası hissediliyor, benim gibi bin derece uzak bir biçare tasavvur ediliyor. Hakkım olmadan bana verilen ziyade ehemmiyetiniz, inşaallah size zararı olmaz; fakat Risale-i Nur’un hüsn-ü cereyanına zarar ihtimali var. Siz bir hakikati hissediyorsunuz. Ve fevkalade sadakat ve ihlasınız inşaallah hak görür, fakat surette bazan aldanılır. Biz hizmetle mükellefiz. Neticeleri ve muvaffakıyet, Cenab-ı Hakka aittir.
• • •
* "Allah onların günahlarını silip yerlerine iyilikler verir." Furkan Sûresi, 25:70.