Hafız Ali’nin mektubunda, medrese-i Nuriyenin üstadı olan Hacı Hafız ile gayet samimâne ve uhuvvetkârâne görüşmeleri ve meşveretleri bizleri çok mesrur eyledi.
Said Nursî
• • •
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Nur fabrikasının sahibi, Birinci Şuanın dördüncü ayeti bahsinde, hakikat-i İslamiyenin yedi esasını parlak bir surette ispat edildiği cümlesine dair soruyor ki: "Erkân-ı İslamiyeyi beş biliyoruz. Hem vücub-u zekât rüknü, risalelerde ne suretle izah edildiğini" soruyor.
Elcevap: İslamın rükünleri başkadır; hakikat-i İslamiyetin
HAŞİYE
esasları yine başkadır. Hakikat-i İslamiyenin esasları, altı erkân-ı imaniyeyle ve esas-ı ubudiyet ki, İslamın beş rüknü olan savm, salât, hac, zekât, kelime-i şehadet, mecmuunun hülâsasıdır. Risale-i Nur, altı rükn-ü imaniyeyle bu esas-ı ubudiyeti ispat edip "sebü’l-mesani" cilvesine mazhariyeti muraddır.
Vücub-u zekâtın izahından murad ise, zekâtın teferruat tafsilâtı değil, belki zekâtın hayat-ı içtimaiyede derece-i lüzumu ve ehemmiyetli kıymeti ispat edilmiş demektir. Evet, Risale-i Nur’dan evvel yazdığımız risalelerde, hem de Risale-i Nur’un müteaddit yerlerinde, vücub-u zekâtın hayat-ı içtiamiyede ne derece ehemmiyetli olduğu kat’iyen ve vâzıhan ispat edilmiş demektir.
Isparta’da, Risale-i Nur’un ders ve neşrine iki köşkünü bir zaman tahsis eden kardeşimiz Şükrü Efendinin iki genç evlâdının vefatı beni müteessir etti. Çünkü, beş altı yaşında iken, masume kerimesi yanıma geldikçe, her defa "Adın nedir?" soruyordum. Mâsumâne, kemal-i fahirle, "Hayrünnisa" derdi; beni şefkatle güldürüyordu. Cenab-ı Hak, o mübarek masumeyi birden Cennetine aldı, şu dünya cehenneminden kurtardı. Ve merhum mahdumu Hayati ise, hastalık, inşaallah onu da Hayrünnisa gibi günahsız, masum yaptı. Beraber Cennet tarafına gittiler. Bu nokta-i nazardan, ben o iki çocuğu tebrik ediyorum. Ve peder ve validelerini de hem taziye, hem manen tebrik ediyorum ki, o iki evlâtları
*. sırrına mazhar oldular. Ben, o ikisini, Risale-i Nur’un vefat eden şakirtleri içinde dualarımıza dahil ettik.
HAŞİYE
"Beraber" kelimesi Şuada noksan olduğu için şüphe edilmiş.
* "Ebediyen yaşlanmayacak çocuklar." Vâkıa Sûresi, 56:17; İnsan Sûresi, 76:19.