Lem'alar On Dördüncü Lem'a

İkinci Makam
’in binler esrarından altı sırrına dairdir.
İHTAR: Besmelenin rahmet noktasında parlak bir nuru, sönük aklıma uzaktan göründü. Onu, kendi nefsim için, nota suretinde kaydetmek istedim. Ve yirmi otuz kadar sırlar ile, o nurun etrafında bir daire çevirmekle avlamak ve zaptetmek arzu ettim. Fakat, maatteessüf, şimdilik o arzuma tam muvaffak olamadım. Yirmi otuzdan beş altıya indi. "Ey insan!" dediğim vakit nefsimi murad ediyorum. Bu ders kendi nefsime has iken, ruhen benimle münasebettar ve nefsi nefsimden daha h¸şyar zatlara, belki medar-ı istifade olur niyetiyle, On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı olarak, müdakkik kardeşlerimin tasviplerine havale ediyorum. Bu ders akıldan ziyade kalbe bakar; delilden ziyade zevke nâzırdır.


ŞU MAKAMDA birkaç sır zikredilecektir.
BİRİNCİ SIR
’in bir cilvesini şöyle gördüm ki:
Kâinat simasında, arz simasında ve insan simasında, birbiri içinde birbirinin numunesini gösteren üç sikke-i rububiyet var.

"Belkıs, ’Ey kavmimin ileri gelenleri,’ dedi. ’Bana mühim bir mektup bırakıldı. Bu mektup Süleyman’dan geliyor ve Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlıyor." Neml Sûresi, 27:29-30.