Lem'alar On Yedinci Lem'a

Evet, Cevâd-ı Mutlak (celle celâluhu), her ferd-i zîhayatın eline lezzet midâdıyla ve ihtiyaç mürekkebiyle yazılmış bir tezkereyi vermiş, onunla evâmir-i tekviniyenin programını ve hizmetlerinin fihristesini tevdi etmiştir. Bak o Hakîm-i Zülcelâle, nasıl Kitab-ı Mübînin düsturlarından, arı vazifesine ait miktarını bir tezkerede yazmış, arının başındaki sandukçaya koymuştur. O sandukçanın anahtarı da, vazifeperver arıya has bir lezzettir. Onunla sandukçayı açar, programını okur, emri anlar, hareket eder, -1- âyetinin sırrını izhar eder.
İşte, eğer bu Sekizinci Notayı tamam işittin ve tam anladınsa, bir hads-i imanî ile -2- in bir sırrını, -3- nin bir hakikatini, -4- nun bir düsturunu, -5- un bir nüktesini anlarsın.

DOKUZUNCU NOTA
Bil ki, nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır. Din-i hak, saadetin fihristesidir. İman, bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir. Madem şu âlemde parlak bir hüsün, geniş ve yüksek bir hayır, zâhir bir hak, fâik bir kemal görünüyor. Bilbedâhe, hak ve hakikat, nübüvvet içindedir ve nebîler elindedir. Dalâlet, şer ve hasâret, onun muhalifindedir.
Mehâsin-i ubudiyetin binlerinden yalnız buna bak ki, Nebî Aleyhisselâm, ubudiyet cihetiyle muvahhidînin kalblerini iyd ve Cuma ve cemaat namazlarında ittihad ettiriyor ve dillerini bir kelimede cem ediyor. Öyle bir surette ki, şu insan, Mâbûd-u Ezelînin azamet-i hitabına, hadsiz kalblerden ve dillerden çıkan sesler, dualar, zikirlerle mukabele ediyor. O sesler, dualar, zikirler birbirine tesanüd ederek ve birbirine yardım edip ittifak ederek öyle geniş bir surette Mâbûd-u Ezelînin ulûhiyetine karşı bir ubudiyet gösteriyor ki, güya küre-i arz kendisi o zikri söylüyor, o duayı ediyor ve aktârıyla namaz kılıyor ve

1 "Rabbin balarısına ilham etti." Nahl Sûresi, 16:68.

2 "Rahmetim ise herşeyi kaplamıştır." A’râf Sûresi, 7:156.

3 "Hiçbir şey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin." İsrâ Sûresi, 17:44.

4 "Birşeyin olmasını murad ettiği zaman onun işi sadece ’Ol’ demektir; o da oluverir." Yâsin Sûresi, 36:82.

5 "Herşeyin hüküm ve tasarrufu elinde olan Zât, her türlü kusur ve noksandan münezzehtir. Siz de Ona döneceksiniz." Yâsin Sûresi, 36:83.