Lem'alar Otuzuncu Lem'a

-1- gibi âyetler, pek sarih bir surette vasıtaları nefyedip, doğrudan doğruya hayatı Hayy-ı Kayyûmun dest-i kudretine münhasıran veriyor.
Evet, minnettarlık ve teşekkürü davet eden ve muhabbet ve senâ hissini tahrik eden, hayattan sonra rızık ve şifa ve yağmur gibi vesile-i şükran şeyler dahi doğrudan doğruya Zât-ı Rezzâk-ı Şâfîye ait olduğunu, esbab ve vesait bir perde olduğunu, -2- gibi âyetlerle, rızık, şifa ve yağmur münhasıran Zât-ı Hayy-ı Kayyûmun kudretine hastır. Perdesiz, Ondan geldiğini ifade için, kaide-i nahviyece alâmeti hasr ve tahsis olan -3- ifade etmiştir. İlâçlara hâsiyetleri veren ve tesiri halk eden, ancak o Şâfî-i Hakikîdir.
DÖRDÜNCÜ REMİZ
Hayatın yirmi sekizinci hassasında beyan edilmiştir ki: Hayat, imanın altı erkânına bakıp ispat ediyor, onların tahakkukuna işaretler ediyor.
Evet, madem bu kâinatın en mühim neticesi ve meyvesi ve hikmet-i hilkati hayattır; elbette o hakikat-i âliye, bu fâni, kısacık, noksan, elemli hayat-ı dünyeviyeye münhasır değildir. Belki, hayatın yirmi dokuz hassasıyla mahiyetinin azameti anlaşılan şecere-i hayatın gayesi, neticesi ve o şecerenin azametine lâyık bir meyvesi, hayat-ı ebediyedir ve hayat-ı uhreviyedir, taşıyla ve ağacıyla, toprağıyla hayattar olan dâr-i saadetteki hayattır. Yoksa, bu hadsiz cihazat-ı mühimme ile teçhiz edilen hayat şeceresi, zîşuur hakkında, hususan insan hakkında meyvesiz, faydasız, hikmetsiz, hakikatsiz olmak lâzım gelecek. Ve sermayece ve cihazatça serçe kuşundan meselâ yirmi derece ziyade ve bu kâinatın ve zîhayatın en mühim, yüksek ve

1 Hayatı veren de ölümü veren de Odur. Geceyle gündüzü değiştirmekte ona mahsustur. (Mümin Suresi: 68.)
Hayatı veren de odur ölümüde. O birşeyin olmasını dilediği zaman onunu için sadece "ol" demektir; oda oluverir. (Mü’min Suresi: 68.)
Ölümden sonra yeryünü onunla [yağmurla] diriltir. (Rum Suresi: 24.)

2 Şüphesizki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan Allahtır. (Zariyat Suresi: 58.)
Hastalandığımda bana şifa veren odur. (Şuara Suresi: 80.)
İnsanlar ümitsizliğe düştüklerinde yağmuru indiren odur. (Şura Suresi: 28.)

3 Odur rızık veren... Odur ki...