Evet,
nasıl ki sarahatle Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâma bakıyor;
fıkrasıyla Ebu Bekri’s-Sıddık’a bakıyor. Hem Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmdan sonra ikinci olduğuna ve en evvel yerine geçeceğine ve "Sıddık" ismi ümmetçe ona ünvan-ı mahsus ve sıddıkînlerin başında görüneceğine işaret ettiği gibi,
kelimesiyle Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali Rıdvanullahi Aleyhim Ecmaîni, üçünü beraber ifade ediyor. Hem üçü Sıddıktan sonra nübüvvetin hilâfetine mazhar olacaklarını ve üçü de şehid olacaklarını, fazilet-i şehadetleri de sair fezâillerine ilâve edileceğini işaret ve gaybî bir surette ifade ediyor.
kelimesiyle Ashab-ı Suffe, Bedir, Rıdvan gibi mümtaz zevâta işaret ederek,
cümlesiyle, mânâ-yı sarihiyle onların ittibâına teşvik ve Tâbiînlerdeki tebaiyeti çok müşerref ve güzel göstermekle, mânâ-yı işarîsiyle Hulefâ-i Erbaanın beşincisi olarak ve
-1- hadis-i şerifin hükmünü tasdik ettiren, müddet-i hilâfeti azlığıyla beraber kıymetini azîm göstermek için o mânâ-yı işarîsiyle Hazret-i Hasan Radıyallahu Anhı gösterir.
Elhasıl, Sûre-i Feth’in âhirki âyeti Hulefâ-i Erbaaya baktığı gibi, bu âyet dahi, teyiden, ihbar-ı gayb nev’inden onların istikbaldeki vaziyetlerine kısmen işaret suretiyle bakar. İşte, Kur’ân’ın envâ-ı i’câzından olan ihbar-ı gayb nevinin lemeât-ı i’câziyesi âyât-ı Kur’âniyede o kadar çoktur ki, hasra gelmez. Ehl-i zâhirin kırk elli âyete hasretmeleri, nazar-ı zâhirî iledir. Hakikatte ise binden geçer. Bazan bir âyette dört beş vecihle ihbar-ı gaybî bulunur.
-2-
-3-
• • •
1 "Hilâfet benden sonra otuz sene devam edecektir." Tirmizî, Fiten: 48; Müsned, 5:220, 221; el-Elbânî, Sahîhu Câmiu’s-Sağîr, no: 3336.
2 "Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme." Bakara Sûresi, 2:286.
3 "Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin." Bakara Sûresi, 2:32.