Mektubat On Dokuzuncu Mektub

3 134

2 Câbir’in bir rivayetinde, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş:
-1- Bazılar demişler ki, "O Hacerü’l-Esvede işarettir."
Hazret-i Aişe’nin tarikinde demiş: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş:
-2-
Dördüncü Misal: Nakl-i sahihle Hazret-i Abbas’tan haber veriyorlar ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Abbas ve dört oğlunu (Abdullah, Ubeydullah, Fazl, Kusem) beraber, "mülâet" denilen bir perde altına alarak üzerlerine örttü. Dedi:
-3- deyip dua etti. Birden, evin damı ve kapısı ve duvarları "Âmin, âmin" diyerek duaya iştirak ettiler. 4
Beşinci Misal: Başta Buharî, İbni Hibban, Ebû Davud, Tirmizî gibi kütüb-ü sahiha, müttefikan Hazret-i Enes’ten, Ebu Hüreyre’den, Osman-ı Zinnureynden, Aşere-i Mübeşşereden Said ibni Zeyd’den haber veriyorlar ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ebu Bekri’s-Sıddık, Ömerü’l-Faruk ve Osman-ı Zinnureyn ile Uhud Dağının başına çıktılar. Cebel-i Uhud, ya onların mehabetlerinden veya kendi sürur ve sevincinden lerzeye geldi, kımıldandı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti ki: -5-

1 "Bana selâm veren bir taş biliyorum." Müslim, Fedâil: 2; Tirmizî, Menâkıb: 5; Müsned, 5:89, 95, 105; İbni Hibban, Sahih, 8:139.

2 "Cebrâil bana vahiy getirmeye başladıktan sonra hangi taşın ve hangi ağacın yanından geçsem, bana mutlaka ’Esselâmü aleyke yâ Resulallah’ derlerdi." Kadı İyâz, eş-Şifâ, 1:307; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:71; el-Heysemî, Mecme’u’z-Zevâid, 8:259.

3 "Yâ Rabbi! Bu benim amcamdır ve babam hükmündedir. Bunlar da onun çocuklarıdır. Ben abâmla onların üzerlerini örttüğüm gibi, sen de onları örterek ateşten koru."

4 Kadı İyâz, eş-Şifâ, 1:608; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:628; el-Hâkim, el-Müstedrek, 2:309; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:269-270.

5 Dur ey Uhud! Şüphesiz üzerinde bir peygamber, bir sıddık ve iki tanede şehid var. Bazı kaynaklar: Buhari, Fezailü’s- sahabe: 5, 6; Müslim; 4:1880; Ebu Davut; 2:515; Tirmizi; 3758.