Mektubat On Dokuzuncu Mektub

Gazve-i Hayber’de, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Aliyy-i Haydarî’yi bayraktar tayin ettiği halde, Ali’nin gözleri hastalıktan çok ağrıyordu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm tiryak gibi tükürüğünü gözüne sürdüğü dakikada şifa bularak hiçbir şey kalmadı. Sabahleyin Hayber Kalesinin pek ağır demir kapısını çekip, elinde kalkan gibi tutup Kale-i Hayber’i fethetti.
Hem o vakıada, Selemet ibnü’l-Ekvâ’nın bacağına kılıç vurulmuş, yarılmış. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona nefes edip, birden ayağı şifa bulmuş.1
Üçüncü Misal: Başta Neseî olarak, erbab-ı siyer, Osman ibni Huneyf’ten haber veriyorlar ki:
Osman diyor ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına bir âmâ geldi, dedi: "Benim gözlerimin açılması için dua et." Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona ferman etti:
-2- O gitti, öyle yaptı, geldi. Gözü açılmış, güzel görüyormuş, gördük. 3
Dördüncü Misal: Büyük bir imam olan İbni Veheb haber veriyor ki:
Gazve-i Bedir’in on dört şehidinden birisi olan Muavviz ibni Afra’ Ebu Cehil ile döğüşürken, Ebu Cehl-i lâin, o kahramanın bir elini kesmiş. O da öteki eliyle elini tutup Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına gelmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onun elini yine yerine yapıştırdı, tükürüğünü ona sürdü. Birden şifa buldu, yine harbe gitti, şehid oluncaya kadar harb etti. 4
Hem yine İmam-ı Celîl ibni Veheb haber veriyor ki: O gazvede Hubeyb ibni Yesaf’ın omuz başına bir kılıç vurulmuş ki, bir şakkı ayrılmış gibi dehşetli bir yara açılmış. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onun kolunu omuzuna eliyle yapıştırmış, nefes etmiş; şifa bulmuş. 5
İşte şu iki vakıa, çendan âhâdîdir ve haber-i vahiddir. Fakat İbni Veheb gibi bir imam tashih etse, gazve-i Bedir gibi bir menba-ı mu’cizât olan bir gazvede olsa, hem bu iki vakıayı andıracak çok misaller bulunsa, elbette şu iki vakıa kati ve vakidir denilebilir.
İşte, ehâdis-i sahiha ile sübut bulan belki bin misal var ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın mübarek eli ona şifa olmuş.

1 Buharî, Mağâzî: 38 (Yezîd ibni Ubeyd’den); Ebû Dâvûd, Tıb: 19; Es-Sâ’âtî, el-Fethü’r-Rabbânî Şerh-i Müsned, 22:259.

2 "Şimdi git, abdest al. Sonra iki rekât namaz kıl ve de ki: ’Allah’ım! Hâcetimi sana arz ediyor ve nebiyy-i rahmet olan Peygamberin Muhammed ile Sana teveccüh ediyorum. Yâ Muhammed! Gözümden perdeyi kaldırması için senin Rabbine seninle teveccüh ediyorum. Allahım, onu bana şefaatçi kıl.’"

3 Tirmizî, Daavât: 119 (hadis no. 3578); el-Hâkim, el-Müstedrek, 1:526; Beyhâkî, Delâilü’n-Nübüvve: 6:166; Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:322.

4 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:324; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:656; İbni Seyyidi’n-Nâs, Uyûnü’l-Eser, 1:261.

5 Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:324; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:656; İbni Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 6:164; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 6:178.