Mektubat Otuz Üçüncü Mektub

Milyonları derya gibi coşturmada "Sözler";
Cennetteki Âlemleri seyretmede gözler.
Hikmet dolu her cümlede, Kur’ân’daki nur var;
Her lem’ada, bin bir güneşin huzmesi çağlar.
"Nur Yolcusu" insanlığa örnek olacaktır.
Kudsî heyecanlarla, gönüller dolacaktır.
Mefkûresi, günden güne erdikçe kemÂle;
Gark olmada iç Âlemi, en tatlı visÂle.
Coştukça denizler gibi kalbindeki iman;
Bin ders-i hakikat veriyor ruhuna Kur’ân.
Âzâdedir İslâmı saran tehlikelerden;
Dâvâsı temiz çünkü siyasî lekelerden.
Her hamlesinin kuvve-i kudsiyesi vardır;
Vicdanları mesteyleyen ulvî sesi vardır.
Aşkın ezelî sırrına erdikçe gönüller;
Yer yer donatır ufkunu sevda dolu renkler.
Bir ülkeyi baştan başa fetheyledin ey Nûr!
Nurun olacaktır, bütün insanlığa düstur.
Kur’ân seni te’yid ediyor mucizelerle;
Ey şanlı gönül fâtihi hiç durmadan ilerle!
Târih-i hayatın doludur hârikalarla;
Hiç sönmeden Âlemde güneşler gibi parla!
Manzûme-i şemsiyeyi temsil ediyorsun;
Heybetli fezÂlarda hız almış gidiyorsun!
İmanlı nesiller, seni tâkip edecektir;
Yıllarca, asırlarca peşinden gidecektir.
Tarihi aşarken sen o iman dolu hızla,
Milyonları aşmış bütün evlâdlarınızla;
Birden açılır ruhuma esrarlı bir Âlem,
Vasfeyleyemez aşkımı, şi’rimdeki nÂlem...
Ali Ulvi