BEŞİNCİ DESÎSELERİ: İnsanın en zaif damarı olan enâniyetini tahrik edip, ehl-i hakkı haksızlığa sevk etmek ve ehl-i ittihâdı ihtilâfa düşürmelerine mukâbil, kuvvetli ve eneleri susturacak bir cevap verilmiştir.
ALTINCI DESÎSELERİ: tembellik ve tenperverlik ve vazîfedarlık damarından istifâde sûretiyle, Kur’ân şâkirtlerinin gayretlerini, sadâkatlerini, ihlâslarını zedelemek sûretindeki hücumlarına karşı bir cevaptır. Âhirinde, umum cevapların hulâsası olarak şu iki âyet ile Kur’ân-ı Mu’cizü’1-Beyân, mu’cizâne cevap veriyor:
Şu risÂlenin âhirinde, iki yaprakta yazıldıktan sonra görülmüş, ihtiyârsız kendi kendine gelen latîf ve zarif bir tevâfuktur ki, sıkıntılı esâretimin tam dokuzuncu senesinde telif edilen şu risÂlenin âhirinde, Yirmi Dokuzuncu Mektubun bahsinde yirmi dokuz nükte bulunması ve dokuz kısım olması, ve bu risÂle fıhristesinde dokuz defa "dokuz" lâfzı ile o Mektubdan bahsedilmesi ve Birinci Kısım Dokuz Nükte olması; ve Ramazan’ın, burada işaret edilen ve İkinci Kısımda mezkûr hikmetleri dokuz bulunması; ve burada işaret edilen ve Dördüncü Kısımda mezkûr "Kur’ân" kelimesine dâir âyetlerin altmış dokuz etmesi; ve "Kur’ ân" kelimesi de bu Mebhasta yirmi dokuz sahifede tamam olması cihetiyle, dokuz defa dokuzlar birbirine tevâfuk ederek çok şirin düşmüştür. Bu risÂlenin dahi, sırr-ı tevâfuktan küçük, fakat parlak bir hissesi var olduğunu gösterir. Bu dokuz defa dokuzların sırrının dokuzuncu sene-i esâretimde zuhûru ise, inşaallah esâretin dokuzuncu senesinde biteceğine işârî bir beşârettir. Dokuzuncu sene-i esâretimde sıkıntıdan o sene dokuz dişim düştüler; o münâsebetle Isparta’ya mezuniyetle gitmek o senede oldu. Hem latîf bir tevâfuktur; bu parça dahi, bu sahifede
HAŞİYE
dokuz, on dokuz defa gelmiştir. Hem fıhristenin Dördüncü Kısmında ve bu İkinci Kısmın bâzı nüshalarında, aşağıdaki gösterilen tevâfuk vardır.
Umum elif yüz on dokuz, umum risÂleler dahi yüz on dokuzdur. Demek elifler de bir nevî fihristeye işarettir.
HAŞİYE
Asıl nüshasına göredir.
Ey îman edenler! İbâdette, musîbette ve günahtan kaçınmakta sabırlı olun; sabır yarışında düşmanlarınızı geride bırakın; her an cihâda hazırlıklı bulunun ve Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz. (ÂI-i İmrân Sûresi: 200.) · Âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın. (Bakara Süresi: 41.)