Cennet-i Kur’âniyenin semerâtından bir semerenin ihtiva ettiği
HABBE
-1-
-2-
İ’lem eyyühe’l-aziz!
Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, nur-u Muhammedî (a.s.m.) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir.
Eğer o âlem-i kebir bir şecere tahayyül edilirse, nur-u Muhammedî hem çekirdeği, hem semeresi olur.
Eğer dünya mücessem bir zîhayat farz edilirse, o nur onun ruhu olur.
Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur.
Eğer pek güzel şaşaalı bir cennet bahçesi tahayyül edilirse, nur-u Muhammedî onun andelîbi olur.
Eğer pek büyük bir saray farz edilirse, nur-u Muhammedî o Sultan-ı Ezelin makarr-ı saltanat ve haşmeti ve tecelliyat-ı cemaliyesiyle âsâr-ı san’atını hâvi olan o yüksek saraya nâzır ve münâdi ve teşrifatçı olur. Bütün insanları dâvet ediyor. O sarayda bulunan
1 Ben tevhid meyveleriyle yüklü bir ağaç dalıyım.
Tevhid incileriyle dolu bir denizin damlasıyım.
2 Din-i İslam ve kemal-i iman için Allah’a hamd olsun. Daire-i İslamın merkezi ve envar-ı imanın menbaı olan Muhammed ile onun bütün al ve ashabına, gece gündüz, ay ve güneş devam ettikçe salat ve selam olsun.