kelâmına teemmül et. Ezcümle:
Zerresi büyük bir taş kadar büyük olan azaptan tahvif ve insanı, kalâk ve tahammülsüz olduklarını gösermek için sevk edilen
* olan âyete bak. Nasıl ki, "şeyi zıddından in’ikâs ettirmek" olan kaide-i beyaniyeye binaen, tehvil ve tahvif için azabın bir parçasının derece-i tesirini göstermek istediğinden, kıllet olan esas-ı maksada, nasıl kelâmın her tarafı elini oraya uzatıp kuvvet veriyor. Şöyle:
lâfzındaki teşkik ile tahfif; ve
’deki yalnız temas; ve
maddesinde ve sîgasında ve tenkirindeki taklil ve tahkir; ve
’deki teb’iz; ve nikâle bedel
zikrindeki tehvin; ve
’deki îmâ-i rahmet, umumen taklili göstermekle, azabı nihayet derecede tâzîm ve tehvil eder. Zira azı böyle olursa, çoğundan Allah esirgesin!
Tenbih
Bu sana sermeşktir; yazabilirsen meşk et. Zira bütün âyât-ı Kur’âniye bu intizam ve tenasüp ve hüsne mazhardırlar. Fakat makasıd bazan mütedâhilen müteselsildir. Herbirinin tevabii ötekiyle mukarin olur, fakat muhtelit olmaz. Dikkat etmek gerektir. Zira nazar-ı sathî böyle yerlerde çok halt eder.
* "And olsun ki, Rabbinin azabından küçük bir esinti onlara hafifçe dokunacak olsa..." Enbiyâ Sûresi, 21:46.