Muhakemat On İkinci Mesele

bürhan-ı limmîdir. Muhammed Aleyhisselâm, Sâni-i Zülcelâle zâtıyla ve lisanıyla bürhan-ı innîdir.
Tenbih
Hakaik-i akaid-i İslâmiye, bütün teferruatıyla kütüb-ü İslâmiyede mufassalan müberhene ve musarrahadır, görünebilir. Ve görülen şeyi göstermek, zahiren hafâsına veya muhatabın gabavetine işaret ve teçhil olduğundan, akidenin yalnız üç-dört unsurunu beyan edeceğim. Diğer hakaikini fuhûl-u ulemanın kitaplarına havale ederim. Zira bana hacet bırakmamışlar.
Mukaddeme
Ehl-i dikkatin malûmudur ki: Makasıd-ı Kur’âniyenin fezlekesi dörttür: Sâni-i Vâhidin ispatı ve nübüvvet ve haşr-i cismânî ve adldir.
Birinci maksat: Delâil-i Sâni beyanındadır. Bir bürhanı da Muhammed’dir (aleyhisselâm). Sâniin vücut ve vahdeti, ispata ihtiyaçtan müstağnidir. Lâsiyyemâ, Müslümanlara karşı çok derece eclâ ve azhardır. Binaenaleyh, hitabımı ecanibe, bahusus Japonya’ya tevcih eyledim. Zira onlar eskide bazı sualler etmiştiler; ben de cevap vermiştim. Şimdi ihtisarla yalnız bir-iki suallerine müteallik o cevabın bir parçasını söyleyeceğim. Onlardan bir sual: Yani, vücud-u Sânie delil-i vâzıh nedir?