Yirminci Söz
[İki Makamdır]
Birinci Makam
-1-
Birgün şu âyetleri okurken, İblis’in ilkaâtına karşı Kur’ân-ı Hakîmin feyzinden üç nükte ilham edildi. Vesvesenin sûreti şudur:
Dedi ki: "Dersiniz, ’Kur’ân mu’cizedir; hem nihayetsiz belâgattadır; hem umuma her vakitte hidâyettir. Halbuki, şöyle bâzı hâdisât-ı cüz’iyeyi tarihvârî bir sûrette musırrâne tekrar etmekte ne mânâ var? Bir ineği kesmek gibi bir vâkıa-i cüz’iyeyi, o kadar mühim tavsifât ile böyle zikretmek, hattâ o sûre-i azîmeye de el-Bakara tesmiye etmekte ne münâsebet var? Hem de "Âdem’e secde" olan hâdise, sırf bir emr-i gaybîdir. Akıl ona yol bulamaz. Kavî bir imândan sonra teslim ve iz’an edilebilir. Halbuki Kur’ân, umum ehl-i akla ders veriyor. Çok yerlerde,
-2- der, akla havale eder. Hem taşların tesadüfî olan bâzı hâlât-ı tabiiyesini ehemmiyetle beyân etmekte ne hidâyet var?"
İlham olunan nüktelerin sûreti şudur:
Birinci Nükte
Kur’ân-ı Hakîmde çok hâdisât-ı cüz’iye vardır ki, herbirisinin arkasında bir düstur-u küllî saklanmış ve bir kanun-u umuminin ucu olarak
1 Meleklere "Âdem’e secde edin" dediğimizde, İblis hariç secde ettiler. İblis ise bundan kaçındı. • Allah size bir inek kesmenizi emrediyor. • Sonra, bütün bunların ardından kalbiniz yine katılaştı. Sanki taş kesildi, hattâ taştan da katılaştı. (Bakara Sûresi: 34, 67, 74.)
2 Hiç düşünmüyorlar mı? (Yâsin Sûresi: 68.)