Yirmi İkinci Sözün İkinci Makamı
Mukaddime
Erkân-ı imâniyenin kutb-u âzamı olan imân-ı billâha dâir Katre Risâlesinde, şu mevcudâtın herbirisi, elli beş lisânla Cenâb-ı Hakkın vücûb-u vücuduna ve Vahdâniyetine delâlet ve şehâdetlerini icmâlen beyân etmişiz. Hem Nokta Risâlesinde, Cenâb-ı Hakkın delâil-i vücûb ve Vahdâniyetinden, herbirisi bin bürhan kuvvetinde dört bürhan-ı küllî zikretmişiz. Hem on iki kadar Arabî risâlelerimde, Cenâb-ı Hakkın vücûb-u vücudunu ve vahdâniyetini gösteren yüzler kat’î bürhanları zikrettiğimizden, şimdi onlara iktifâen derin tetkikata girişmeyeceğiz. Yalnız, şu Yirmi İkinci Sözde, Risâletü’n-Nur’da icmâlen yazdığım On İki Lem’ayı; imân-ı billâh güneşinden göstermeye çalışacağız.
BİRİNCİ LEM’A:
Tevhid iki kısımdır. Meselâ, nasıl ki bir çarşıya ve bir şehre büyük bir zâtın mütenevvi’ malları gelse, iki çeşitle onun malı olduğu bilinir. Biri, icmâlî, âmiyânedir
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Allah her şeyin yaratıcısıdır. O her şey üzerinde hakkıyla görüp gözeticidir. • Göklerin ve yerin tedbîr ve tasarrufu Ona âittir. (Zümer Sûresi: 62-63.)
Şânı ne yücedir Onun ki, her şeyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de Ona döndürüleceksiniz. (Yâsin Sûresi: 83.)
Hiçbir şey yoktur ki, hazîneleri Bizim yanımızda olmasın. Her şeyi Biz belirli bir miktar ile indiririz. (Hicr Sûresi: 21.)
Hiçbir canlı yoktur ki, Allah onu alnından tutup kudretine boyun eğdirmiş olmasın. Şüphesiz ki benim Rabbim hak ve adâlet üzeredir. (Hûd Sûresi: 56.)