Aziz, sıddık kardeşlerim,
Bu iki gün zarfında iki küçük patlak, zâhirî hiç bir sebep yokken acîp, mânidar bir tarzda olması tesadüfe benzemiyor.
Birincisi: Koğuşumda muhkem demirden olan soba birden kuvvetli tabanca gibi ses verip aşağısındaki kalın ve metin demiri bomba gibi patladı, iki parça oldu. Terzi Hamdi korktu; bizi hayret içinde bıraktı. Halbuki çok defa kışta taş kömürüyle kızgın kırmızılaştığı halde tahammül ediyordu.
İkincisi: İkinci gün Feyzilerin koğuşunda, hiç bir sebep yokken, birden su destisi üstünde duran bardak acîp surette parça parça oldu. Hatıra geliyor ki, inşaallah bize zarar dokunmadan, aleyhimizdeki dehşetli bombalar Ankara’nın altı makamatına gönderilen müdafaat nüshaları patlattırdılar; bize zarar vermeden aleyhimize ateşlenen ve kızışan hiddet sobası iki parça oldu. Hem ihtimal var ki, mübarek soba, benim teessüratımı ve tazarruatımı dinleyen tek ve menfaatli arkadaşım bana haber veriyor ki: "Bu zindan ve hapishaneden gideceksin, bana ihtiyaç kalmadı."
¨ ¨ ¨
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Bugün mânevî bir ihtarla sizin hesabınıza bir telâş, bir hüzün bana geldi. Çabuk çıkmak isteyen ve derd-i maişet için endişe eden kardeşlerimizin hakikaten beni müteellim ve mahzun ettiği ayni dakikada bir mübarek hatıra ile bir hakikat ve bir müjde kalbe geldi ki: Beş günden sonra çok mübarek ve çok sevaplı ibadet ayları olan şuhûr-u selâse gelecekler. Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâban-ı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar. Bu pekçok uhrevî faydaları kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden şuhûr-u selâseyi böyle bire on kâr veren medrese-i Yusufiyede geçirmek, elbette büyük bir kârdır. Ne kadar zahmet çekilse ayn-ı rahmettir.
İbadet cihetinde böyle olduğu gibi, Nur hizmeti dahi nisbeten - kemiyet değilse de keyfiyet itibarıyla - bire beştir. Çünkü bu misafirhanede mütemadiyen giren ve çıkanlar, Nurun derslerinin intişarına bir vasıtadır. Bazan bir adamın ihlâsı, yirmi adam kadar fayda verir. Hem Nurun sırr-ı ihlâsı, siyasetkârâne kahramanlık damarını taşıyan, Nurun tesellilerine pekçok muhtaç bulunan mahpus biçareler içinde intişarı için bir parça zahmet ve sıkıntı olsa da, ehemmiyeti yok. Derd-i maişet ciheti