bu çeşit meselelere sıra gelmiyor, onlardan bahis açmıyor. Selef-i Salihîn dahi çok bahsetmemişler. Çünkü öyle gaybî ve görünmeyen işlerde, su-i istimal düşer. Hem şarlatanlar, hodfuruşluklarını bir vesile yapabilirler. Nasılki şimdi ispritizmacılar "cinlerle muhabere" namıyla şarlatanlık yapıyorlar; dinin zararına âlet ederler diye çokça medar-ı bahis edilmez. Hem Hâtemü’l-Enbiyadan sonra, cinlerde peygamber gelmemiş. Hem Risale-i Nur, bu zamanda bir tâun-u beşerî olan maddiyyunluk fikrini iptal etmek için, cinnî ve ruhanîlerin vücutlarını katî hüccetlerle ispat etmeye çalışmış, bu meseleye üçüncü derecede bakmış, tafsilini başkalara bırakmış. Belki inşaallah Risale-i Nur’un bir şakirdi, Sûre-i Rahmân’ı tefsir edip bu meseleyi de halleder.
Aziz, sıddık kardeşlerim,
Hakikaten Hâfız Ali, Hâfız Mehmed ve Mehmed Zühtü’nün vefatları, değil yalnız bize ve Isparta’ya belki bu memlekete ve âlem-i İslâma büyük bir zayiattır. Fakat şimdiye kadar bir cilve-i inayet olarak, Risale-i Nur’un bir şakirdi zâyi olduğu zaman, der’akab iki üç tane o sistemde meydana çıktığından, kuvvetle ümit varız ki, başka şekilde o kahramanların vazifelerini görecek, ümit ettiğimizden ciddî şakirtler çıkarlar, görürler. Zaten o üç mübarek merhum zatlar, az bir zamanda, yüz senelik vazife-i imaniyeyi gördüler. Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, onların yazdıkları ve neşrettikleri ve okudukları huruf-u Nuriye adedince onlara rahmetler eylesin. âmin.
Benim tarafımdan o Hâfız Mehmed’in akrabasını ve mübarek köyünü tâziye ediniz. Ben de, onu Hâfız Ali ve Mehmed Zühtü’ye arkadaş edip, üstadlarımın aktab kısmının isimleri içinde o üçünün isimlerini dahil edip, Hâfız Akif’i dahi Asım ve Lütfi’ye arkadaş ettim.
Aziz, sıddık kardeşlerim,
sırrıyla, bu mes’elemizin tehiri hayırdır. Çünkü bütün mekteplerde ve dairelerde ve halkta, o ölmüş dehşetli adamın muhabbeti telkin
1 Her türlü musîbet karşısında söylediğimiz söz şudur: Biz Allah’ın kullarıyız; sonunda yine Ona döneceğiz. Bakara Sûresi, 2:156
2 Allah’ın, kullarını sevkettiği ve onlar için seçtiği her şeyde hayır vardır.