Emirdağ Lâhikası Bu Fıkra Bir Derece Mahremdir (Yalnız Haslara Mahsustur )

ediyor ve hüsn-ü hatimeye mazhardırlar. Benim tarafımdan onun akrabasını taziye ediniz. Ve ben bütün dualarımda onu hissedar ediyorum diye tebliğ ediniz.
Saniyen: Kardeşimiz Refet bana yazıyor ki: "İstanbul da Nurlara çok ihtiyaç var ve ekmek gibi herkes muhtaçtır. Ve kardeşlerimizden ve Nurlarla çok alakadar ve çok okumuş ve Nurcu olan Yeşil Şemseddin, Nur’un hakikatlerinden ders verdiğinden, vaazında binlerle adam bulunur."
Hem Refet der: "Bundan anlaşılıyor ki, Risale-i Nur, bu millete hergün ekmek gibi lazımdır."
Hem bir kısım Nurları ehemmiyetli zatlara vermiş ve Zülfikar-ı Mucizat ın benim tashihimden geçmiş bir nüshasını istiyor.
Umuma birer birer selam ve dua ederiz ve dualarını isteriz.

Said Nursi
• • •

Hüsrev i tashihte ve tevzide ve tedbirde ve muhaberede ve Nurların neşir ve yetiştirmesinde tebrik ve muvaffakiyetine dua ederiz. Bu ehemmiyetli vazifelerle beraber, yine o şirin ve parlak kaleminin yazılarını çok nüshalarda görüyoruz. Hem müstakil nüshaları da yazıyor, mektubundan anlıyorum.
Şimdi birden medrese-i Nuriyenin (Sava) Hacı Hafız Mehmed, merhum Hafız Mehmed ve kardeşleri ve Mehmed leri ve Ahmed leri ve masum Nurcuları ve mübarek ihtiyar ve sair kahramanları, şakirtlerini düşündüm. Hayatım müddetince ona yakın olmak bütün canımla istedim ve vefattan sonra onların mezaristanında defnolmamı arzuladım.
Birden ihtar edildi ki:
"Gerçi Medresetü z-Zehranın merkezi olan Isparta Vilayetinde maddeten bulunmak çok cihetle faydalı, saadetlidir; fakat Nurun mesleği ve Nurcuların meşrebi cihetiyle daima berabersiniz. Zaman ve mekan, perde olamazlar. Şarkta, garpta, şimalde, cenupta, dünyada, berzahta bulunsanız, manen bir mecliste, beraber sayılırsınız. Onların manevi yardımları daima birbirine oluyor ve sana da gelir" diye beni teskin etti.
Ben dedim: Madem şimdi her tarafta Nurlara kuvvetli ve kesretli eller sahip çıkıyorlar ve tam muhafaza ve neşrine çalışıyorlar, elbette ben bir parça istirahat etsem tembellik olmaz.
• • •