Hem bu zamana pek yakın, Hüsrev in, kendi adetine muhalif, benim vefatıma dair bir iki mektubunda, iki üç gün ömür gibi tabirlerle ecelime işaretleri, bir parça beni müteessir etti. Acaba ben gidiyorum diye endişe ettim.
Hem bu aynı hengamlarda, en ziyade hayat-ı dünyeviyedeki vazifemi düşünüp vefatımdan sonra şakirtler bu dehşetli zamanda benim bedelime de o vazifeyi yapacaklar mı diye çok merak ederken, birden Denizli, Milas, Isparta, İnebolu, ümidimin yüz derece fevkinde ve öyle bir sahabetkarane ve iltizam-perverane o vazifeye koşup başkaları da ve muallim ve alimleri koşturdular ki, beni hayret hayret içinde bıraktılar.
Elhasıl: Bu beş cihetteki tevafuk, zahir bir keramet-i Nuriyedir.
Kardeşlerim, merak etmeyiniz, Cevşen ve Evrad-ı Bahaiye bu defa dahi o dehşetli zehrin tehlikesine galebe etti. Tehlike devresi geçti, fakat hastalık devam ediyor.
Umum kardeşlerime birer birer selam ve selametlerine dua edip şüphesiz makbul olan dualarını isterim. Ve İnebolu da ve civarında hem çok hanımların, hem küçük yavrularının Risale-i Nur u yazmaya başlamalarını ve Kur’ân dersini çok masumların almasını bütün ruh u canımla tebrik ederiz.
Duanıza muhtaç kardeşiniz
Said Nursi
• • •
Kardeşlerim,
Siz müteessir olmayınız. Hem merak etmeyiniz. Yalnız dua ile bana yardım ediniz. Çünkü bir kaç gündür sol kolum çok ağrıyor, gece rahatsız ediyor. Kimseyi yanıma bırakmadığımdan, oda içindeki zaruri işlerimi zahmetle yapabilirim. Zannederim, eskiden beri bende bulunan kulunç illetinin bir şubesidir ki, buranın mizacıma çok dokunan maddi havası ve kışı, o insafsızların evhamı, tazyikatları ve manevi kışı, damarıma dokunur. Adeta bir yarım nüzul isabeti gibi ıztırap çektim. Fakat lillahilhamd, sizin makbul dualarınız, o tehlikeyi de hafif bir surete çevirdi. İnşaallah o suret de geçer; çok sevaplı faydası, yerinde kalır.
Kardeşlerim, Salahaddin in yazısına göre, o havalide dahi Asa-yı Musa mecmuası çok faaliyettedir, fütuhat yapıyor. Demek o tarafta o çok ehemmiyetli vazife-i Nuriyeyi yapıyor. Yüz bin elhamdülillah, yazanlara da yüz maşaallah, barekallah!
• • •
Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet Allah a mahsustur. (Fatiha Suresi: 2.) Bu Rabbimizin lütfundandır. (Neml Suresi: 40)