bugün bir milyoner olurdu. Fakat o, tıpkı Cenab-ı Ömer in (r.a.) dediği gibi: "Sırtıma fazla yük alırsam, nefs-i natıka-i kainatın kalbi ve Allah ın habibi Muhammed-i Arabi Aleyhissalatü Vesselama ve yaranı olan kamil ve vasıllara yetişemem ve yarı yolda kalırım" diyor.
"Bütün eşya ve eflaki senin için yarattım, Habibim" fermanına, "Ben de senin için onların hepsini terk ve feda ettim" diye verilen cevab-ı Hazret-i Risaletpenahiye ittiba ve imtisalen, o da dünya ve mafihayı ve muhabbet ve sevdasını terk ve hatta terki de terk ederek, bütün hizmet ve himmetini ve şu ömr-ü nazeninini envar-ı Kur’âniyenin intişarına sarf ve hasretmiştir. İşte bunun için, şimdi çektiği bütün zahmetler, rahmet, yaptığı hizmetler, hikmet olmuş, celali yüzünden cemalini de gösterip, alem, bir gülzar-ı kemal bulmuştur.
Lütf u kahrı şey-i vahid bilmeyen çekti azap,
Ol azaptan kurtulup sultan olan anlar bizi,
Niyazi-i Mısri gibi diyen bu tercüman, herşeyi hoş görerek, katreyi umman, ademi insan, ve nurunu aleme sultan eylemiştir.
Ona "Kürdi" denilmesi ve kaside-i Hazret-i İmam-ı Ali de (r.a.) görülen
kelimesinin hazf ve kalbiyle "Kürt" ima ve işaretinin bulunması, gerçekten Kürtlüğüne delalet etmez ve onun manevi silsile-i şerafet ve siyadetten tenzil ve teb idini icap ettirmez. Bu isnad ve izafe, Kürdistan da doğup büyüyen ve bu lakapla maruf ve meşhur olan bu zatın Risaletin-Nur’un tercümanı olduğunu sırf aleme ilan etmek içindir; yoksa Kürtlüğünü ispat etmek için değildir.
Kürtçe bilmesi, o kıyafete girmesi ve öyle görünmesi, kendini setr ve ihfa için olup, hakiki hüviyet ve milliyetini ihlal ve inkar mana ve maksadıyla değildir diye düşünüyorum.
Alem-i İslamiyet ve insaniyete ve Haremeyn-i Şerifeyne asırlarca hizmet eden bu kahraman Türk milletini onun çok sevmesinde ve hayatının mühim bir kısmını hep Türklerle meskun olan bu havalide geçirmesinde büyük hikmetler, mana ve mülahazalar olsa gerektir.
Ab-ı ru-yi Habib-i Ekrem için,
Kerbela da revan olan dem için,
Şeb-i firkatte ağlayan göz için,
Rah-i aşkında sürünen yüz için.
Risale-i Nur a ve Üstada ve İslama zafer ver, ya Rabbi! Amin.
Ey Risale-i Nur! Seni söndürmek isteyen bedbahtların necm-i istikbali sönsün. İzzet ve ikbali ve şan ü şerefi aksine dönsün. Sen sönmez ve ölmez bir nursun.
Boyun bala, gözün şehla, gören mecnun seni leyla.
Sözün ferşte, gözün Arşta, gönül meftun sana cana.
Nikabın nur, nigahın nur, kitabın nur senin ey nur!
Ey idrak eden!