emmârenin ölmesi üzerine onun cihazâtı damarlara ve hissiyâta devredilir, mücâhede devam eder. Hem, mânevî kıymet ve makam ve meziyet, bu dünyaya bakmıyor ki kendini ihsâs etsin. Hattâ en büyük makamda bulunanlardan bâzı zâtlara verilen büyük bir ihsân-ı İlâhîyi hissetmediklerinden, kendilerini herkesten ziyâde bîçare ve müflis telâkkî etmeleri gösteriyor ki, avâmın nazarında medâr-ı kemâlât zannedilen keşif ve kerâmet ve ezvâk ve envâr, o mânevî kıymet ve makamlara medâr ve mehenk olamaz. Sahabîlerin bir saati, başka velîlerin bir gün, belki bir çilesi kadar kıymet olduğu halde, keşif ve mânevî hârikulâde hâlâta evliyâ gibi mazhariyetleri her Sahabîde olmaması, bu hakîkati ispat ediyor.
İşte kardeşlerim, dikkat ediniz, sizin nefs-i emmâreniz kıyâs-ı binnefs cihetinde, sû-i zan noktasında sizleri aldatmasın. Risâle-i Nur terbiye etmiyor, diye şüphelendirmesin.
Şuâlar, s. 278.
Birbirine tesellîci ve nümûne-i imtisâl olmak
Bu eski ve yeni iki medrese-i Yûsufıyedeki şiddetli imtihanda sarsılmayan ve dersinden vazgeçmeyen ve yakıcı çorbadan ağızları yandığı halde talebeliğini