Risâle-i Nur’u serbest bıraksınlar ve okusunlar ve okutsunlar.
Emirdağ Lâhikası-I, s. 24.
Hem, Risâle-i Nur’un kasabalara ve cemaatlere berekete medar olması ve ona zarar edenlere tokat gelmesi gibi, şahıslara da pek zahir bir sûrette, hem bereket ve hüsn-ü maîşet-ona çalışanlara-ve gaybî tokatlar-onun aleyhinde çalışanlara-gelmesi, bu havalide çok hadiseleri var. Biz, kendi nefsimizde, çalıştığımız zaman pek zâhir bir sûrette bir hüsn-ü maîşet, bir inayet gördüğümüz gibi; Risâle-i Nur veya şakirtleri aleyhine çalışanlara şiddetli tokatlar geldiğini görüyonız.
Ezcümle, Risâle-i Nur’un erkanından birisi, katî bir sûrette haber veriyor ki; üç dört adam, dünya servetinin hatırı için toplanıp, münâfıkane tedbir kurdukları hengâmda, üç gün sonra, o üç dört adamın haneleri ve birinin dükkanı yanıp, herbiri binler lira zayiatla tokat yediler.
Hem, bir dessas casus adam, Risâle-i Nur şakirtleri aleyhinde çalışıyordu ki, onları hapse attırsın. Birgün serbest olarak, "Ben, bir ipucu bulamadım ki, bunlan hapse soksam. Eğer bir ipucu bulsam, onları hapse sokacağım" diye îlan ettiği vakitten iki gün sonra, bir iş