Risâle-i Nur’un Mesleği ve Vazifeleri
Risâle-i Nur’un dâvâsı memleketi ve âlem-i İslâmı alâkadar eden küllî bir hâdisedir
Risâle-i Nur’a âit dâvâ ve îtiraz, cüz’î bir hâdise ve şahsî bir mesele değil ki, çok ehemmiyet verilmesin. Belki bu milleti ve memleketi ve hükûmeti ciddî alâkadar edecek ve dolayısıyla âlem-i İslâmın nazar-ı dikkatini ehemmiyetli bir sûrette celb edecek bir küllî hâdise hükmünde ve umûmi bir meseledir.
Şuâlar, s. 237.
Risâle-i Nur, her insana en büyük dâvâyı kazandınyor
Herkesin ve bilhassa Müslümanlann başına öyle bir hâdise ve öyle bir dâvâ açıimış ki, her adam; eğer Alman ve İngiliz kadar kuvveti ve serveti olsa ve aklı da varsa, o tek dâvâyı kazanmak için, bilâtereddüt sarf edecek. İşte o dâvâ ise, yüz bin meşâhir-i insâniyenin