Hizmet Rehberi — Risâle-i Nur tasavvuf dairesine girmeden doğrudan hakîkate yol açıyor

hayrete düşenler için en doğru bir rehber olduğu îtikadındayım. Bilirsiniz ki, eğer dalalet cehaletten gelse, izalesi kolaydır. Fakat, dalalet fenden ve ilimden gelse, iıalesi müşküldür. Eski zamanda ikinci kısım, binde bir bulunuyordu. Bulunanlardan ancak binden biri, irşad ile yola gelebilirdi. Çünkü, öyleler kendilerini beğeniyorlar; hem bilmiyorlar, hem kendilerini bilir zannediyorlar. Cenab-ı Hak şu zamanda, î’câz-ı Kur’ân’ın manevî lemeatından olan malûm Sözler’i, şu dalalet zındıkasına bir tiryak hasiyetini vermiş tasavvurundayım.

Mektubat, s. 26-27.

Sahabelerden ve Tabiîn ve Tebe-i Tabiînden en yüksek mertebeli velayet-i kübra sahibi olan zatlar, nefs-i Kur’ân’dan bütün letaiflerinin hisselerini aldıklarından ve Kur’ân onlar için hakîki ve kafi bir mürşid olduğundan, gösteriyor ki; her vakit, Kur’ân-ı Hakîm, hakîkatleri ifade ettiği gibi, velayet-i kübra feyizlerini dahi ehil olanlara ifaza eder.

Evet zahirden hakîkate geçmek iki sûretledir:
Biri : Tarîkat berzahına girip, seyr ü sülûk ile kat’-ı meratip ederek hakîkate geçmektir.