derecesinde haber verdiği Risâle-i Nur, bu zamanın müthiş yaralarına tam bir ilâçtır. Onun için, o daire bize kâfi gelmiş, harice çıkmıyoruz.
Emirdağ Lâhikası-I, s. 207
Risâle-i Nur umûmun malıdır herkes neşredebilir
Mesmûâtıma nazaran, şemsi ve isimlerini söylemeyi münâsip bulmadığımız müellifler, Zülfıkâr’dan ve sâir Risâle-i Nur’dan bâzı kısımları kendi nâmlarına neşretmelerine râzıyım ve helâl ediyorum ve memnun olurum. Onlar da Nurun şâkirtleridirler, bu sûrette Nurları neşrederler. Yirmi seneden beri çoklar, hattâ büyük hocalar, eserlerinde ve müellifler de Nurun meselelerinden çoklarını almışlar ve alıyorlar. Hattâ, değil böyle dost zâtları, belki resmî makamları bulunan ve eserler yazan ve Nurların intişarlarına taraftar olmayan ve eserleri reva bulmak niyetiyle Nurun neşrine mâni olanları dahi helâl ediyoruz. Çünkü onların men’leri başka bir tarzda ve daha faydalı intişâna ve fütûhâtına vesîle oluyorlar. Ben, hâ1-i hazıra bakmadığım için bilemiyorum; istemeyerek işittim ki, eser yazan ve Nurdan çalan resmî büyük zâtlar diyorlar: "Risâle-i Nur’u okuyabilirsiniz, başkasına vermeyiniz." Güyâ Nurlar onların eserlerini