İnsanlann hürmet ve ikrâmını arzu etmemek
Biz, insanlann hürmet ve ihtirâmından ve şahsımıza âit hüsn-ü zan ve ikram ve tahsinlerinden mesleğimiz îtibâriyle cidden kaçıyoruz. Husûsan acîb bir riyâkârlık olan şöhretperestlik ve câzibedar bir hodfüruşluk olan tarihlere şâşaalı geçmek ve insanlara iyi görünmek ise, Nur’un bir esâsı ve mesleği olan ihlâsa zıttır ve münâfidir. Onu arzulamak değil, bilâkis şahsımız îtibâriyle ondan ürküyoruz. Yalnız Kur’ân’ın feyzinden gelen ve i’câz-ı mânevîsinin lemeâtı olan ve hakîkatlerinin tefsiri bulunan ve tılsımlarını açan Risâle-i Nur’un revâcını ve herkesin ona ihtiyacını hissetmesini ve pek yüksek kıymetini herkes takdir etmesini ve onun pek zâhir mânevî kerâmâtım ve îmân noktasında zındıkanın bütün dinsizliklerini mağlûp ettiklerini ve edeceklerini bildirmek, göstermek istiyoruz ve onu rahmet-i İlâhiyeden bekliyoruz.
Emirdağ Lâhikası-I, s.191-192.
Şan-şöhret peşinde koşmamak
Şeytan-ı ins, şeytan-ı cinnîden aldığı derse binâen, hizbü’1-Kur’ân’ın fedâkâr hâdimlerini hubb-u câh