Hizmet Rehberi — Şan-şöhret peşinde koşmamak

vasıtasıyla aldatmak ve o kudsî hizmetten ve o mânevî ulvî cihaddan vazgeçirmek istiyorlar. Şöyle ki:
İnsanda, ekseriyet îtibâriyle hubb-u câh denilen hırs-ı şöhret ve hodfüruşluk ve şân ü şeref denilen riyâkârâne, halklara görünmek ve nazar-ı âmmede mevkî sahibi olmaya, ehl-i dünyanın her ferdinde cüz’î-küllî arzu vardır. Hattâ o arzu için, hayatını fedâ eder derecesinde şöhretperestlik hissi onu sevk eder. Ehl-i âhiret için bu his gâyet tehlikelidir. Ehl-i dünya için de gâyet dağdağalıdır; çok ahlâk-ı seyyienin de menşeidir ve insanların da en zayıf damarıdır. Yani bir insanı yakalamak ve kendine çekmek; onun o hissini okşamakla kendine bağlar, hem onun ile onu mağlûp eder. Kardeşlerim hakkında en ziyâde korktuğum, bunların bu zayıf damanndan ehl-i ilhâdın istifâde etmek ihtimâlidir. Bu hal beni çok düşündürüyor. Hakîki olmayan bâzı bîçare dostlanmı o sûretle çektiler, mânen onlan tehlikeye attılar.
HAŞİYE

HÂŞIYE: O bîçareler, "Kalbimiz Üstad ile beraberdir" fıkriyle, kendilerini tehlikesiz zannederler. Halbuki ehl-i ilhâdın cereyânına kuvvet veren ve propagandalarına kapılan, belki bilmeyerek hafıyelikte istimâl edilmek,tehlikesi bulunan bir adacnın, "Kalbim sâfidir, Üstâdımın mesleğine sâdıktır" demesi, bu misâle benzer ki: Birisi namaz kılarken kaınındaki yeli tutamıyor, çıkıyor; hades vukû buluyor. Ona "Namazın bozuldu" denildiği vakit, o diyor: "Neden namazım bozulsun, kalbim sâfidir."