Hutbe-i Şamiye Arabi Hutbe-i Şamiyenin Mukaddimesidir

Sonra hayvanat âlemi içinde, yavruların zaaf ve acz ve ihtiyaç içinde çırpındıkları hazîn ve elîm ve herkesi rikkat ve acımaya getirecek bir karanlık içinde diğer bir âlemi gördüm. Ehl-i dalâletin nazarıyla baktığıma "Eyvah!" dedim. Birden îmân bana bir gözlük verdi. Gördüm ki: Rahîm ismi Şefkat burcunda tulû etti. O kadar güzel ve şirin bir sûrette o acı âlemi sevinçli âleme çevirip ışıklandırdı ki; şekvâ ve acımak ve hüzünden gelen gözyaşlarımı, sevinç ve şükrün lezzetlerinden gelen damlalara çevirdi.
Sonra sinema perdesi gibi insan âlemi bana göründü. Ehl-i dalâletin dörbünü ile baktım. O âlemi o kadar karanlıklı, dehşetli gördüm ki, en derin kalbimden feryâd ettim. "Eyvâh!" dedim. Çünkü, insanlarda ebede uzanıp giden arzuları, emelleri, ve kâinatı ihâta eden tasavvurat ve efkârları, ve ebedî bekâ ve Saadet-i Ebediyeyi ve Cenneti gàyet ciddî isteyen himmetleri ve fıtrî istidatları, ve fıtrî had konulmayan, serbest bırakılan kuvveleri, ve hadsiz maksatlara müteveccih ihtiyaçları ve zaaf ve aczleriyle berâber; hücumlarına mâruz kaldıkları hadsiz musîbet ve a’dâlarıyla berâber gâyet kısa bir ömür, her gün ve her saat ölüm endişesi