17. Kelime-i şehâdetin iki kelâmı birbirine şâhiddir. Birincisi ikincisine bürhan-ı limmîdir, ikincisi birincisine bürhan-ı innîdir.
18: Hayat, kesrette bir çeşit tecellî-i vahdettir. Onun için ittihada sevk eder. Hayat; bir şeyi her şeye mâlik eder.
19. Ruh; bir kànun-u zîvücud-u haricîdir bir namus-u zîşuurdur. Sâbit ve dâim fıtri kànunlar gibi, ruh dahi âlem-i emirden, sıfat-ı irâdeden gelmiş; kudret ona vücûd-u hissî giydirmiştir, bir seyyâle-i lâtîfeyi o cevhere sadef etmiştir. Mevcud ruh, mâkul kànunun kardeşidir. İkisi; hem dâimî, hem âlem-i emirden gelmişlerdir. Şâyet, nevilerdeki kànunlara Kudret-i Ezeliye bir vücûd-u hâricî giydirseydi, ruh olurdu. Eğer ruh, şuuru başından indirse; yine Iâyemut bir kànun olurdu.
20. Ziyâ ile mevcûdat görünür, hayat ile mevcûdâtın varlığı bilinir. Herbirisi birer keşşaftır.
21. Nasrâniyet, ya intifâ veyâ istifâ edip İslâmiyete karşı terk-i silâh edecektir. Nasrâniyet birkaç defa yırtıldı, Protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, Tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmaya hazırlanıyor. Ya intifâ bulup