Hutuvat-ı Sitte Takdim

çekenler gibi sabır ve rıza ile karşıladım" demektedir.
Hem Emirdağ Lâitikası mektuplanndan birinde bu "Nutuvat-ı Sitte"den bahisle:
"Salisen: Dünkü gün yanıma gelen mühim bir resmî memura böyle söyledim ki: Eski Said’in sergüzeşte-i hayatından hârika üç vakıa, şimdi tahakkuk etmiş ki, ileride çıkacak Risale-i Nurun kerameti imiş. Şöyle ki:
Otuz Bir Mart hâdisesinde, Hareket Ordusunun Başkumandanı Mahmud Şevket Paşa, bana karşı fazla hiddetli iken ve Divan-ı Harb-i Örfide beni muhakeme ettikleri gün, on beş adam karşımda darağacında asılı bir vaziyette Divan-ı Harb-i Örfì Reisi Hurşid Paşa benden sordu: "Sen Şeriat-ı istedin mi? Işte Şeriatı isteyenler böyle asılırlar." Ben de: "Şeriatın bir meselesine bin ruhum olsa feda ederim" dediğim halde ve beni mahkûm etmeye pek çok esbap -muhbirlerin iftiralariyle- varken, benim müstesna bir surette müttefıkan beraatime karar vermeleri...
Hem eski Harb-i Umumînin nihayetinde İstanbul’da İngilizlerin başkumandanının eline benim İngiliz aleyhine şiddetle yazdığım Hutuvat-ı