İşârâtü'l-İ'câz Bakara Suresinin dördüncü âyetinin tefsiri

kelimesinin bu beş letaife makes ve mazhar olmasına nazar-ı belagatçe delalet eden emare şudur ki: Bu beş maksat, bir nehir gibi şu ayetlerin altında cereyan etmekle, ayetten ayete intikal neticesinde havuzunda içtima etmiştir. Evet, kelimenin sathında görünen bir tereşşuh, bir yaşlık, kelimenin altında havuzun bulunduğuna delalet ve ima eder. Maahaza, bu maksatların beyanına ayrı ayrı ayetler tahsis edilmiştir.
-1-
Bu ayet, haşir meselesine işarettir. Haşrin ispatı hakkında feyz-i Kur’an’dan fehmettiğim ve başka bir risalede tafsilatıyla zikrettiğim on bürhanın hülasasına burada işaret edeceğiz. Şöyle ki:
Kast ve iradeden doğan bir nizam-ı ekmel vardır. Hilkat ve yaratılışta tam bir hikmet hükümfermadır. alemde abes yok, fıtratta israf yok. Bu şahitleri tezkiye eden, istikra-ı tamdır ki, her fen, mevzuu bulunduğu nev’in nizamına bir şahid-i adildir. Ve keza, yevm ve sene vesaire gibi her nevide, nev’i bir kıyamet-i mükerrere vardır. Ve keza, beşerdeki istidat, kıyamete bir remizdir. Ve keza, beşerin gayr-ı mütenahi meyil ve emelleri, kıyameti ister. Ve keza, Sani-i Hakimin rahmet hazinesinin mahall-i sarfı, ancak kıyamet ve haşirdir. Ve keza, sıdk ve emanetle maruf Resul-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselam, sarahaten ilan ediyor. Ve keza, Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan -2- ayetleriyle ve bu ayetlerin emsaliyle haşrin vukuunu kat’iyetle ispat ediyor.
İşte, tam ona baliğ olan şahitler, saadet-i ebediyenin anahtarı olup, o cennetin kapılarını açarlar.
Birinci Bürhan : Evet, kainat saadet-i ebediyeyi intaç etmese, akılları hayrette bırakan kainatta görünen en bariz, en mükemmel şu nizam, aldatıcı zayıf bir suretten ibaret kalır. Ve bütün maneviyat ve alakalar, rabıtalar ve nispetler hep heba olur. Öyleyse, o nizamın nizam olması, ancak ve ancak saadet-i ebediyeyi intaç etmekle olur. Yani, o nizamdaki maneviyat ve nükteler, ancak alem-i ahirette sümbüllenecektir. Yoksa, bütün maneviyat söner, rabıtalar kesilir, nispetler darma dağınık olur, nizam da berhava olur. Halbuki o nizamda bulunan kuvvet, bütün kuvvetiyle o nizamın berhava edilmeyeceğini ilan ediyor.

1 Ahirete de kesin olarak iman ederler. (Bakara Suresi: 4.)

2 Halbuki, O sizi halden hale sokarak yaratmıştır. (Nuh Suresi: 14.) Rabbin kullarına haksızlık edecek değildir. (Fussilet Suresi: 46.)